BES tanıtımları ve reklamları yapılırken katılımcının emeklilik dönemine kadar enflasyonsuz bir ortamda ve sabit bir tutarda düzenli aylık katkı payı ödemeleri yapacağı varsayılarak kandırıldığını kaydeden Gül, emeklilik yatırım fonlarının ve devlet katkısı fonlarının sürekli olarak reel getiri sağlayacağının varsayıldığını belirterek, “Oysaki Emeklilik Gözetim Merkezi verilerine göre Türkiye’deki BES fonları 2011-2015 dönemini kapsayan 5 yılın 3'ünde reel getiri açısından zarar etti (2011'de %11, 2013'te %8, 2015'te %7), yalnızca iki yılda reel getiri sağladı. (2012 %10, 2014 %6) Bu yıllarda BES katılımcılarının birikimleri enflasyon karşısında ciddi şekilde erimiş ve katılımcıların bırakalım kazanç sağlamayı, ellerindekini de kaybettikleri görülmüştür” ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın da içinde yer aldığı genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idarelerde (YÖK, üniversiteler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar vd.) çalışan kamu görevlilerinin 1 Nisan 2017’de sisteme girdiğini belirten Gül, açıklamasında şunları dile getirdi:

Zorunlu BES uygulamasında emeklilik şirketleri,  getiri ve gelir güvencesi vermediği gibi, herhangi bir devlet güvencesi de bulunmuyor. Sadece birikimlerinden elde edilen gelirler açısından değil, aynı zamanda anapara açısından da herhangi bir güvence ya da garanti söz konusu değildir. Emeklilik Gözetim Merkezi ve emeklilik şirketleri muhtemel birikim tutarlarına ilişkin oldukça iyimser tablolar çizmelerine rağmen, bu tutarların gerçekleşeceği konusunda ne şirketler ne de devlet birikimlerin erimesine karşı bir garanti vermemekte, önceden herhangi bir yükümlülük altına girmemektedir.”

(Haber Merkezi)  

Editör: TE Bilisim