Türk Sağlık-Sen Çorum Şube Başkanı M. Fatih Gök, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun milyonlarca kamu görevlisi ve emeklinin umutla beklediği 2020-2021 yıllarını içeren maaş ve özlük haklarına ilişkin kararını verdiğini belirterek, “Karar, kamu çalışanlarında büyük bir hayal kırıklığı yarattı” dedi.

Hakem Kurulu’nun hükümetin teklif ettiği 2020 yılı için yüzde 4+4, 2021 için ise yüzde 3+3 zam oranlarını onaylamaktan öteye geçmediğini kaydeden Gök, “Bu kararla kamu görevlileri yeni bir ekonomik cendereye sokulmuş oldu. Hakem Kurulu’nun verdiği bu karar ekonomik gerçeklerle karşılaştırıldığında hem bu karara sebep olanlar hem de toplu sözleşme sürecini sulandıran yetkili konfederasyon kamuoyu vicdanında sorgulanacaktır” ifadelerini kullandı.

Memurlar, emekliler ve aileleriyle birlikte sayıları 20 milyona ulaşan bir kesimin geleceğini belirleyen bu önemli sürecin hüsranla sonuçlanmasının memur ve ailelerini bir hayli üzdüğünü belirten Gök, açıklamasına şu şekilde devam etti:

“Toplu sözleşme süresince yetkili ve etkisiz (sarı) konfederasyonun pazarlık stratejileri ne yazık ki hakem kurulunun kararını memurlar lehine kullanmaya etki etmemiştir.

Ücret artışlarının dışında kalan mali ve sosyal haklarla ilgili her hangi bir mesafe alın maması yetkili fakat etkisiz sarı sendika tarafından kamu çalışanlarının sahipsiz bırakıldığını aleni ortaya koymaktadır. Bu konuda yetkili konfederasyon ne yazık ki üzerine düşen görevi yerine getirememiştir.

Cumhurbaşkanımızın taahhüt ettiği 3600 ek gösterge hakkı konusunu dahi gündeme getirip mutabakat zaptına dönüştüremeyen bir pazarlık sürecinin sonunda hakem kurulunun kararı da hayal kırıklığına uğrattı.

Yetkilendirilmiş konfederasyonla kamu çalışanları hedeflenen enflasyon rakamlarına bile bakıldığında sıfır zamma mahkum edilmişlerdir. 

Sadece Ankara’da iki saatlik sözde bir iş bırakma eylemi ile bakanlığa cüzdan atanların Türkiye’de kamu sendikacılığının yüz karası oldukları bir kez daha net bir biçimde görülmüştür.

Ne toplu sözleşme sürecini yürütebilmişler ne de memurun hakkını savunabilmişlerdir. Türkiye Kamu-Sen’in eylemse eylem gelin birlikte mücadele edelim, çalışanların kazanması için hep beraber ortak bir tavır koyalım” çağrılarına da kulak tıkamışlardır. Toplu sözleşme süreci bitince de ortalıktan kaybolmuşlardır.

Sıfır zamma imza atanlar, hizmet kolumuza baktığımızda ise sıfır kazanım ile süreci bitirmişlerdir. Yeni hiçbir kazanım elde edemeyenler sıfırlanan döner sermaye, çalışanı memnun etmeyen yıpranma payı, düşük ücretler gibi temel sorunlar için hiçbir çaba göstermemişlerdir. 

Sözleşmelilere kadro, hizmetlilere memurluk gibi temel beklentileri umursamamışlardır.  Temel talepleri geçtik göstermelik bile olsa bir tane dahi kazanım elde edemeyerek çaplarını göstermişlerdir.

Sağlık çalışanları tükenmişlik sendromu içinde çalışma hayatını sürdürürken keyiflerine bakmayı makul görmüşlerdir.

Yaşananlarla çalışanı düşünmeyen, sadece gemimiz yürüsün yeter mantığında olanların sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına bir şey veremeyeceği yine görülmüş, tarih tekerrür etmiştir.

Tarihin tekerrür etmesi ne yazık ki ibret alınmamasının sonucudur. Çünkü çalışanlar kendilerine zulüm eden bu sözde sendikalara gerekeni yapmamışlardır.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim