“Birinci Dünya savaşı ve sonrası Kurtuluş Savaşı’nda ülkemizde bütün kaynaklar tükenme noktasına gelmiş, genç Cumhuriyetimiz ekonomik olarak zor günlerden geçiyordu. Sanayi kuruluşları yok, tarıma elverişli arazilerin çok az bir kısmı ekilebiliyor üstelik buralarda tarım yapacak köylü gençlerimizi savaşlarda kaybetmiş, ülkede birçok ürünün dışarıdan temini söz konusu idi.

Atatürk ve arkadaşları buna çözüm arayarak, kalkınma harekâtını başlatarak ilk olarak ekonomik ve yerli sanayi hamlesiyle ilk yerli üretimin gerçekleşmesine başlamıştır. Sümerbanklar, Sekalar, Şeker fabrikaları, Demirçelik, ve buna benzer hamleler peş peşe gelmiştir. Yıllardır satmakla bitiremediğimiz bu güzide kuruluşlar o günlerde halktan yumurta toplayarak temelleri atılmıştır.

Hayatımızda her gün kullandığımız eşya araç ve gereçlerin bazıları başka ülkelerden gelmektedir. Bu ürünler için o ülkelere döviz ödeyerek bu ülkelerin sermayesine katkı sağlayarak o ülkenin insanlarının istihdamını artırmış oluyoruz. Hâlbuki bu ürünlerin yerli olarak kendi ülkemizden temin edersek bu paralar kendi ülkemizde kalacak ve kendi insanlarımızı istihdamını, aynı zamanda döviz (para) ülkemizde kalarak yeni işyerlerinin açılması, yeni insanların çalışması ülkemizin de kalkınmasını sağlamış oluruz. Bunun için de yerli malı her zaman tercihiniz olmalıdır.

Ayrıca bu etkinliklerin diğer bir anlamı da tutumlu olmayı, tasarrufu yerli kullanmayı özendirmek ve bilinçli bir yurtsever olmayı sağlamaktır.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim