Uzun süredir tartışmaları devam eden Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanarak 10 Kasım 2017 tarihli resmi gazetede yayınlandığını ifade eden Gül, yayınlanır yayınlanmaz eğitim emekçilerinin hedefi haline gelen ve büyük tepki çeken “Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği” kapsamında sadece eğitim sisteminde değil, öğrenciler ve eğitim emekçileri açısından da sonuçları yıkıcı olacak bir dizi düzenleme gerçekleştirildiğini anlattı.

Eğitim Sen olarak, söz konusu hukuksuzluğun önlenmesi ve getirilen hükümlerin yaratacağı tahribatı engellemek amacıyla bu yönetmeliği yargıya taşıdıklarını belirten Gül, bununla birlikte sendika şubesi bünyesinde oluşturulan rehber öğretmenler komisyonunun bu yönetmeliği değerlendirerek, görüş ve değerlendirmeleri içeren bir rapor hazırladığını vurguladı. Yönetmelikle “Rehberlik ve Psikolojik Danışma” hizmetlerinin ‘Rehberlik’ hizmetleriyle sınırlandırıldığını ve psikolojik danışman unvanlarının ellerinden alındığını kaydeden Gül, “Rehber Öğretmen” tanımında hiçbir nitelik ve kriter tanımlanmadığı gibi MEB’in kararlarına aykırı biçimde, tamamıyla hukuksuz, keyfi ve siyasi saiklerle getirdiği düzenlemeyle, lisans eğitimi almamış, öğretmen yetiştiren eğitim kurumlarından mezun olmamış ve pedagojik formasyona sahip olmayan kişilerin; ‘Rehberlik öğretmeni’ olarak atanmasının yolunun açıldığını söyledi.

“Yeni yönetmelik, her düzeydeki eğitim kurumunda eğitimine devam eden öğrencilerin psikolojik danışma hizmeti alamaması sonucunu doğuracaktır” diyen Gül, taciz, istismar gibi önemli sorunların tespiti ve önlenmesinde ”Rehberlik ve Psikolojik Danışma” öğretmenlerinin önemli bir rol üstlendiğini, öğrencilere psikolojik danışman olarak destek sunduğunu ve yaşananları raporlayarak bu suçlara karışanların tespiti ve cezalandırılmasında girişimde bulunduklarını anlattı.

Bu yönetmeliğin rehberlik hizmeti adı altında okullara dini vakıf ve cemaatlerin elemanlarının görev yapabilmesine olanak tanıdığını kaydeden Gül, “Şüphesiz ki bu durum dahi öğrenciler açısından açık bir hak ihlali anlamına gelmektedir. Öğrencinin yaş grubuna göre gelişim özelliklerini bilmeyen ve psikolojik durumunu yorumlamakta hiçbir alan bilgisi olmayan kişilere teslim edilmesi bunun en açık ifadesidir.

Her ne kadar yönetmelik sosyal medyada “nöbet görevi” tartışmaları üzerinden değerlendirilse de getirilen düzenlemeler yakından incelendiğinde ve resmin bütününe bakıldığında durumun vahametinin daha derin olduğu görülecektir” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim