Gamze Kuru ve kardeşi Ramazan Kuru’nun öldürülmesi olayıyla ilgili Çorum Barosu tarafından bir basın açıklaması düzenlendi.

Gamze Kuru’nun gençliğinin baharında, hayattan umutlu, mutlu olmaya çalışan bir genç anne olduğunu belirten Av. Gülhan Keleş, “Gözünden sakındığı 4 yaşında bir çocuğu vardı. Kendi ayakları üstünde durmaya çalışıyordu. Bir iş bulmuş, çocuğunu kreşe göndermiş ve kendisine yeni ve mutlu bir hayat kurmaya çalışıyordu. Şiddetin olmadığı bir hayat düşlüyordu.

Boşanmıştı. Kocası ve kayınbiraderi tehditlerini bırakmıyordu. Koruma istemişti. Boşandığından bu yana gelen bu tehditler için koruma talebinde bulunmuştu. Kayınbiraderi için istediği koruma talebi geçen yıl reddedilmişti. Bu yıl yine başvurmuştu. Dün nihayet Gamze Kuru için koruma kararı çıktı. Gamze göremedi bu kararı” dedi.

Hukuk kurumunun bir kadına daha sahip çıkamadığını ve yaşama hakkını koruyamadığını kaydeden Keleş, konuşmasında şunları söyledi:

“Ölüm biz kadınların yazgısı değil! Boşanmış kadının yazgısı ölüm değil, kabul etmiyoruz ölümü. Biz ki; dokunduğumuza yaşam veren kadınlar, yaşam için varız ve var olacağız!

Duyun artık sesimizi! Bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Her gün bunca kadın ölüyorsa, yanlış olan doğru gitmeyen bir şeyler var. Bu aksaklığı fark etmek için ille de avukat olmaya gerek yok. Ölümler ve şiddet olayları hepimizin gözü önünde oluyor. Yasaların uygulaması kadın ölümlerini durdurmaya yetmiyor, şiddeti engellemeye yetmiyor. Yani Gamze’ye tedbir kararı erken verilmiş olsaydı dahi Gamze büyük ihtimalle yine ölecekti. Çünkü eşinin yanına yaklaşmayacaksın diyen koruma kararı, fail eşine yaklaştığında onu durdurmuyor. Karar kurbana diyor ki; failin senin yanına yaklaştığında, sana zarar verdiğinde polisi ara, gelsin ve durdursun. Kurban, failini gördüğünde gerekli yerlere ulaşmak için zaman bulamıyor. O halde, yanlış işleyen aksak bir mekanizma var. Yasalara rağmen kadınlar ölüyorsa, sorun yasalarda değil kafalardadır.

Elbette ölümlere engel olacak şey sadece ağır cezalar değildir. Ölümler önüne geçecek en önemli unsur eğitimdir. Daha çocuk yaşlarda aileden okula tüm aşamalarda çocuklara cinsiyet eşitliğini öğretmek, kız ve erkek eşittir algısını topluma kazımaktır.” (Taner ŞİMŞEK)

Editör: TE Bilisim