Aralarında Çorum Barosu Başkanı Av. Kenan Yaşar’ın da yer aldığı 74 baro başkanı ve TBB adına bir acıkmaya yayınlayan Metin Feyzioğlu, aralarında üç avukatın da bulunduğu Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerinin ve bazı yazarlarının mahkum edildiği davayı hatırlattı.

Türkiye'deki ifade ve basın özgürlüğü bakımından simgesel bir nitelik taşıyan davanın yalnızca yargılananları değil, ülkedeki bütün gazeteler ve gazetecileri ilgilendiren önemli sonuçlara gebe olduğunun kamuoyunda genel kabul gördüğü açıklayan Feyzioğlu, bu davada, aynı eylem nedeniyle yargılanmakta olan gazete yöneticilerinden bir kısmı için 5 yılı aşmayan cezaya hükmedildiğini, konunun temyiz yolunun kapalı olması sebebiyle de bu kişiler yönünden verilen cezaların istinaf aşamasında kesinleştiğini aktardı.

Kesinleşmenin ardından gazete yöneticilerinden 6’sının yeniden cezaevine konulduğunu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da beş yıldan fazla ceza aldığı için verilen hükmü temyiz ede(bile)n gazete yöneticilerinin başvurusu hakkındaki görüşünü hazırlayarak ilgili ceza dairesine bildirdiğini vurgulayan TBB Başkanı Feyzioğlu, yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Başsavcılık tebliğnamede, gazetenin yöneticileri hakkındaki mahkumiyet hükmünün bozulması ve beraat kararı verilmesi gerektiğini, bu bozmadan 'Sirayet etkisi' nedeniyle halen Kocaeli F Tipi Kapalı Cezaevinde cezaları infaz edilmekte olan gazete yöneticilerinin de yararlanması gerekeceğini belirtmiştir.

Davayla ilgili yeni ve önemli bu gelişme, aynı dosyada, aynı suçtan yargılananlar arasında temyiz hakkı bakımından farklı uygulama yapılması nedeniyle, temyiz hakki olanların cezaevine girip girmeyeceği Yargıtay'ın kararına göre belli olacakken, aynı konumdaki bazılarının -üstelik daha az ceza almalarına karşın- cezalarının infazına devam edilmesi, kamu vicdanında rahatsızlık yaratmaktadır. Nitekim, yaklaşık iki ay önce Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesinde de, Adalet Bakanınca kamuoyuna yapılan açıklamada da, bu adaletsiz duruma değinilmiş, sorunun ilk yargı paketinde yer alacak bir yasal düzenlemeyle çözüleceği, bunun da TBMM tatile girmeden gerçekleştirileceği duyurulmuştu.

Ancak, bu yönde herhangi somut bir adım atılmadan, insanlarda yaratılan beklenti ve umut dikkate alınmaksızın, Meclis tatile girdi. Yargıtay ilgili ceza dairesinin tebliğnamedeki görüş doğrultusunda bir bozma kararı vermesi halinde, cezası infaz edilmekte olan gazete yöneticilerinin uğramış olduğu ağır haksızlık ve mağduriyetin telafisi ne yazık ki mümkün olamayacaktır. Onlar, haksız yere yattıklarıyla kalacaktır. Bu nedenle, hiç olmazsa bugünden sonra, bir gün dahi gecikmeye fırsat verilmeden, bu kişiler hakkındaki cezanın infazının durdurulması, hukukun ve adaletin gereği, kamu vicdanının acil ve haklı beklentisidir. Dava avukatlarının infazın durdurulmasına dair taleplerinin, -adli tatilin bitmesi beklenmeksizin- Yargıtay nöbetçi ceza dairesince bir an önce karara bağlanması, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak görevi bulunan baroların da beklentisidir.

Biz TBB ve Baro Başkanları olarak Yargıtay’ı, kamuoyu vicdanını derinden yaralayan bu ağır haksızlık ve adaletsizliğe derhal müdahale etmeye davet ediyoruz”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim