‘Yapısal Dönüşüm Adımları’ paketinin sermayeye müjde, emekçilere ve halka ise acı reçete olduğunu belirten Veldet, “Daha önce ‘reform’, ‘dönüşüm’, ‘devrim’ gibi kulağa hoş gelen kavramlarla yaldızlanan her paket gibi açıklanan bu paketten de işverenlere vergi indirimi ve teşvik müjdesi, ücretli kesimlere ve halka ise kıdem tazminatının fona devredilmesini, zorunlu BES’in yeniden düzenlenmesini, vergi yükünün artırılmasını içeren acı bir reçete çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

“PAKET, IMF’SİZ IMF PROGRAMININ BİR PARÇASIDIR”

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan “Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019″ paketi ile IMF’nin Nisan 2018 tarihli Türkiye raporu arasındaki paralelliği olan “IMF’siz IMF programı” değerlendirmelerini bir kez daha haklı çıkardığını kaydeden Nevzat Veldet, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Nitekim IMF Nisan 2018 tarihli raporunda hükümete “İşgücü piyasası kıdem tazminatı reformu ile daha esnek hale getirilebilir. Emeklilik sistemi reformu genişletilmeli; özel emekliliğe otomatik katılım genişletilmelidir” tavsiyesinde bulunmuştur. Hazine ve Maliye Bakanı tarafından açıklanan paketin içeriği IMF’nin söz konusu tavsiyesinin harfiyen yerine getirilmek istendiğini göstermektedir.”

“MİLYONLARCA İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATI HAKKI ORTADAN KALKACAK”

“Bilindiği üzere emeğe hak ettiği değerin verilmediği ülkemizde işçilerin emekçilerin ücretleri, sigortalı olmaları hep maliyet olarak görülmüştür. Özellikle son yıllarda işgücü maliyetlerini düşürme, emek piyasalarını esnek hale getirme adına hayata geçirilen düzenlemelerle milyonlarca işçinin çalışma yaşamı kuralsızlaştırılmış, iş güvenceleri ortadan kaldırılmıştır.

Açıklanan bu paketle işçiler açısından sadece parasal bir konu değil, iş güvencesinin son kalesi olarak ifade edilen 44 yıllık bir hak, kıdem tazminatı hakkı, bir kez daha hedefe konmuştur. “Tüm paydaşların katılımı ile kıdem tazminatı reformu gerçekleştirilecek” diyen Hazine ve Maliye Bakanı’nın bu sözlerinin halk dilinde tercümesi; kıdem tazminatı bir fona devredilecektir. Kıdem tazminatı fonu ile BES fonları birleştirilecek, muhtemelen işsizlik sigortası fonu birikimleri de eklenerek patronlara ‘kanalize edilecektir’, yani aktarılacaktır.

“PAKET ZORUNLU BES’İ YAYGINLAŞTIRMA PAKETİDİR”

Açıklanan paketle kamusal emeklilik ve sosyal güvenliği tasfiye etme planının bir parçası olan Bireysel Emeklilik Sistemi’nin daha da yaygın hale getirilmesi hedeflenmektedir. Buna göre sadece gönüllü BES değil, 2017 yılından itibaren kademeli olarak uygulanan, tüm ücretli kesimleri kapsayan Otomatik Katılım Sistemi (OKS) yani çalışanların ücretlerinden isteği dışında kesinti yapmaya dayalı zorunlu BES’nin de yeniden düzenlenmesi planlanmaktadır. Bakanın satır aralarında kullandığı ifadeler çalışanların ücretlerinden-maaşlarından istekleri dışında, zorla kesinti yapılmasını yaygınlaştıran, kesinti oranını artıran ve zorla dahil edilenlerin çıkmasını zorlaştıran bir sistem hazırlığı içinde olunduğunu göstermektedir.”

“PAKET, VERGİYİ HALKA YIKMA PAKETİDİR”

Konfederasyon olarak en başından beri Türkiye’deki vergi sisteminin çok kazanandan az, az kazanandan çok vergi almaya dayalı adaletsiz bir sistem olduğunun, bu adaletsizliğin bir asgari ücretliyi, en düşük maaş alan bir kamu emekçisini milyarlarca geliri olan şirketlerden-holdinglerden daha fazla vergi öder hale getirdiğinin altını çiziyoruz. Yine adil denilebilecek bir vergi sistemine sahip ülkelerde toplam vergilerin %70’nin gelir üzerinden alınan doğrudan vergilerden, %30’nun ise tüketim üzerinden alınan dolaylı vergilerden oluştuğuna işaret ederek Türkiye’deki tablonun ise bunun tam tersi olduğuna dikkat çekiyoruz.”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim