Koronavirüs pandemisiyle geçen bir yılda, dünyada vakası sayısının en az 120 milyona ulaşırken yine en az 2 milyon 700 bin kişinin hayatını kaybettiğini, Türkiye’de ise 30 bin kişinin vefat ettiğini belirten Aygün, gerçek rakamın çok daha yüksek olduğunu bildirdi. 
Bu süreçte Türkiye’de “pandemiyle mücadele” adı altında ekonomik paketler açıklandığını ve ilk açıklanan 100 milyarlık paketin sadece 2 milyarının ihtiyaç sahibi ailelere verildiğini kaydeden Aygün, “Paketlerde aslan payı hep sermayeye aktarıldı. Pandemiyi fırsata çeviren patronlar karlarını katladı. İşçi ve emekçilerin payına ise derin yoksulluk düştü. İktidar salgın karşısında bir maskeyi bile halka ulaştıramadı” ifadelerini kullandı. 
“Çarklar dönecek” denerek fabrikalara sürülen işçilerin koronadan ölmekle açlıktan ölmek tercihine zorlandığını dile getiren EMEP İl Başkanı Aygün, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Ücretsiz izne çıkarılan milyonlarca işçi ve ailesi ev kirası, elektrik, su, telefon parası ve mutfak masrafları karşısında aylık 1169 liraya mahkûm edildi. İşten atmaların yasaklandığı açıklandı ama binlerce işçi kod 29 uygulaması ile tazminatsız işten atıldı. Teşvikler, krediler, vergi indirimleri patronlara sunulurken işçiye emekçiye artan enflasyon, hayat pahalılığı ve faturalara dolu zam yağmuru reva görüldü. 
AKP kongreleri lebalep doldurulurken emekçilerin hak ve özgürlük talepleri engellendi. İktidar ve patronlar pandemi yasaklarını çok sevdi! “Sosyal mesafe” sosyal izolasyona çevrildi. 
“Kontrollü” ya da “kademeli normalleşme” adımları vaka sayılarını tırmandırdı. Sağlık Bakanı Koca, dün yaptığı açıklamada “Mavi kırmızıya en yakın renktir” derken şehirler bir bir kırmızıya boyanmaya devam ediyor. Halk aşısız “sürü bağışıklığına” terk ediliyor. Türk Tabipler Birliği ve sağlık örgütleri, tüm uyarılara rağmen, hala Bilim Kuruluna yahut karar mekanizmalarına dahil edilmiyor.
Virüse karşı mücadele halk sağlığı sorunudur. Halkın sağlığı için bu ülkede yaşayan bütün yurttaşlara ve göçmenlere parasız, ulaşılabilir nitelikli sağlık hizmeti verilmelidir. 
İşten atma ve ücretsiz izin yasaklanarak işçi emekçilerin kayıpları karşılanmalıdır. 21 gün tam kapanma sağlanmalı, yoksul halka ekonomik koruma sağlanmalıdır. 
Aşı ve halk sağlı ticaret aracı olmaktan çıkarılmalı, patent kaldırılmalı ve aşı formülleri açıklanmalıdır. 
Ekonomik krizle birleşen salgın sürecinde bir yılı geride bırakırken; işsizlik ve yoksulluk kıskacında sürü bağışıklığına terk edilen halkımızı insanca yaşam ve insanca çalışma koşulları için birleşmeye ve mücadeleye çağırıyoruz. 
Şüphe yok ki halkımızın ve insanlığın sağlığını, mutluluğunu sağlamak bu çürümüş düzeni değiştirmekle mümkündür.” (Haber Merkezi)
 

Editör: TE Bilisim