2020 yılının temasının; “İnsan ve hayvan sağlığı için çevreyi korumak” olarak belirlendiğini belirten Akar, belirlenen tema ile veteriner hekimlerin bu alanlardaki çalışmalarına kamuoyunun dikkatinin çekilmesinin amaçlandığını dile getirdi.

Sağlıklı hayvan, sağlıklı gıda, sağlıklı insan ve sağlıklı toplum ile çevre sağlığı ve biyogüvenlik konularında veteriner hekimlerin çok önemli çalışmalara imza attığını anlatan Arif Akar, tüm Dünyada yaşanan Covid-19 salgınının da bir kez daha, veteriner hekimsiz insan sağlığının ve refahının olamayacağını gösterdiğini ifade etti.

Akar, “Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin her zeminde gündeme getirdiği konu şudur;

Ülkemizde kadim bir sağlık meslek grubundan olan veteriner hekimler; özellikle son 150 yılda tarihe mal olan hizmetlerine, başarılarına, özellikle viral ve bakteriyel salgınların kontrol ve eradikasyonlarındaki engin deneyimlerine, koruyucu hekimlik, epidemiyoloji ve karantina önlemleri konusundaki faaliyetlerine, teşhis ve aşı üretimindeki bilgi birikimlerine ve Covid-19 ile mücadele ettiğimiz bugünlerde ülkemize has virüsün izolasyonu ve söz konusu virüsün genetik haritasını ortaya koyan bilim insanlarımızın veteriner hekim olmalarına rağmen, ülkemizde halen hak ettiği değeri alamayan ve özellikle son zamanlarda sağlık meslek grubuna yönelik bir kısım yasal düzenlemelere dahil edilmeyen meslek mensuplarıdır.

Veteriner hekimler olarak sağlığa verdiğimiz bunca emek ve katkının yanı sıra ve veteriner hekimlere yönelik onlarca şiddet fiili ortada iken ve her şeyin ötesinde ulusal ve uluslararası kabullerde sağlık sınıfında olmasına rağmen, kısa bir süre önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen sağlıkta şiddet yasasında veteriner hekimlere yer verilmemesi tarafımızca anlaşılamamış ve meslek mensuplarımızı büyük bir üzüntüye sevk etmiştir” dedi.

Dünyayı kuşatan Covid-19 sebebiyle tüm veteriner hekimleri, mücadele kapsamında sahada olduğunu anlatan Akar, bir taraftan laboratuvarlara kapanarak hayatları kurtaracak aşı ve serum üretmek için olağan üstü gayret gösterilirken, diğer taraftan sahada, salgın ve zoonotik hastalıklara karşı koruyucu aşılamalar, hastalık mihraklarına müdahale, tedavi hizmetlerinin kesintisiz olarak sürdürülmesi, insanımızın gıda güvenliğinin sağlanması ve sahipsiz sokak hayvanlarının yaşam koşullarının iyileştirilmesi gibi hizmetlerin onlarca riske rağmen gece gündüz demeden devam ettirildiğini ifade etti.

Dünyanın bundan sonraki hayatının, ekosisteminin farklı olacağı, gerek ulusal, gerekse uluslararası bir kabul olarak deklare edilirken, ülkesel ve küresel planlamaların önemine dikkat çekilerek, sebeplerin üzerinde durulması gereken bir stratejiden bahsedildiğini kaydeden Akar, Covid-19 ile; Tek Sağlık konseptini tanımlayan, hayvan sağlığı, insan sağlığı ve çevre sağlığının ayrılamayacağı, önlemenin tedaviden daha önemli ve öncelikli olduğu ve yeni bir yaklaşımla küresel iş birliğinin kaçınılmazlığının daha iyi anlaşıldığını dile getirdi.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin; Tek Sağlık uygulamaları için yasal ve yapısal düzenlemelere bir an önce başlanması, Tek Sağlık Yasası çıkarılması, ülkesel ve küresel olayları değerlendiren Zoonotik Hastalıklar Kontrol ve Araştırma Merkezi, Sağlık Bakanlığında Veteriner Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ile Tarım ve Orman Bakanlığında Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü ve taşra teşkilatları kurulması yönünde önerileri bulunduğunu anlatan Akar, Dünyanın bundan sonra zoonoz karakterli salgınlar ile daha çok uğraşacağı düşünüldüğünde, Veteriner Fakültelerinin fiziki ve eğitim altyapıları güçlendirilerek müfredatına Milli Savunma amaçlı biyogüvenlik, biyolojik mücadele konularının yer aldığı dersler konulması, ARGE çalışmalarına daha fazla yatırım yapılmalı ve stratejik konumları itibariyle Veteriner Kontrol Enstitüleri her yönü ile güçlendirilmesi gerektiğini anlattı.(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim