Haziran ayında özellikle, “önlemlere uyarak” ticari ve sosyal hayatı yavaş yavaş canlandırma gereğini vurgulamaya özen gösterdik. Virüsün yayılmasına da, Çorum ekonomisinin çöküşüne de fırsat vermemeliydik. Pek çok firmamızın “Pandemi sürecinin zorunlu kıldığı her türlü önlemi almış olarak üretimimize ya da ticaretimize devam ediyoruz” mesajını içeren reklamlarıyla, “uyarı” ve “toplumsal moral”i birlikte sunmaya çalıştık.
Yine bu süre zarfında, resmi açıklamalar dışında, kulaktan dolma bilgileri yansıtmama adına azami duyarlılığı gösterdik. Doğruluğundan emin olduğumuz bazı bilgileri yazmak için bile, sabırla resmi açıklamayı bekledik. Zira, ÇORUM HABER, daima gerçeğin, doğrunun adresiydi. Abartmanın, asparagasın, sansasyonun bu gazetede hiç yeri olmamıştı, olmayacaktı…
Ne var ki, Çorumlular olarak “Yeni Normal”i maalesef anlayamadık. Bir de, sorumluluğumuzun yalnızca kendi sağlığımızla, kendi canımızla sınırlı olmadığını idrak edemedik. Umursamaz bir tavırla, virüse davetiye çıkardık. Ülke genelinde büyük hatalar yapıldı ve bunların sonuçları da Çorum’a yansıdı. Çorum’da ise “geliyorum” diyen felakete karşı -yine maalesef- yeterli önlem alınmadı, daha caydırıcı yaptırımlar uygulanmadı.
Geldiğimiz nokta, gerçekten ürküntü vericidir. Çorum şimdi, Ankara ile birlikte “en kırmızı” görüntüye bürünmüştür. Ekonominin çarkları durmamalıdır, çalışanlar işlerine devam etmelidir, ama keyfi olarak dışarı çıkanların, maske-hijyen-sosyal mesafe kurallarına uymayanların Çorum’a bu kötülüğü yapmaya da hakları yoktur.
