Doların ve altının günden güne dalgalanarak yükseldiğini, dolar yükseldikçe de vatandaşın kullandığı her ürüne zam geldiğini ifade eden Zafer Partisi İl Başkanı Onan, “Dünya da her türlü emtia gram, kilogram veya ton olarak dolar üzerinden fiyatlandırılıyor. Yükselen dolara göre iç piyasada her türlü ürün fiyatı yeniden oluşuyor. Yani dolar yukarı çıktıkça sonucu vatandaşa zam olarak geri dönüyor Vatandaşlar sadece değişen etiketleri seyrediyor” dedi.
AK Parti Milletvekilleri Halil Etyemez ve Zülfü Demirbağ’ın basında çıkan ve yükselen fiyatlarla dalga geçtiği sözleri de eleştiren Zafer Partisi İl Başkanı Bedii Onan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Çalışan vatandaşın yüzde 42’sinin asgari ücrete seviyesinde maaş aldığı,13 milyon civarında olduğu ifade edilen emeklilerin büyük çoğunluğunun 1.500 lira ile 2500 lira arasında maaş aldığı düşünülürse, yılda bir kez artırılan asgari ücret ile yılda iki kez artırılan memur ve emekli maaşlarının, artan ürün fiyatları ve çarşı pazardaki gerçek enflasyonun gerisinde kalıp, satın alma gücünü kaybettiği bir gerçektir.
VEKİLLERİ ELEŞTİRDİ
Bir televizyon haber programında konuşan AKP Konya Milletvekili Halil Etyemez: ‘Ülkede yokluk yok, her şeyde bolluk var’ konuşmasıyla ekonomik bir sıkıntının olmadığını savunmaya çalışsa da; Bahsi geçen bol ürünleri vatandaşın büyük çoğunluğunun ürün fiyatlarının yüksekliği sebebiyle ve cebinde ihtiyacı olan ürünleri alacak parasının yetersizliğinden veya olmadığından alamadığını göremiyor mu? Vatandaşın cebinde parası var da; bu ürünleri keyiften mi almıyor? sorusunu şahsına sormak ve cevabını da duymak isteriz.
Bunun dışında AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ da bir televizyon programında halka bazı ekonomik tavsiyelerde bulunuyor. ‘Ekonomik sıkıntı çekebiliriz. Normal şartlarda bir kilo et yiyorsak yarım kilo yeriz. Domatesi iki kilo yerine iki tane alırız. Kış günü turfanda sebzeleri kullanmak zaten sağlığa da çok faydalı değil’ ifadelerini kullanıyor. Demirbağ’ın milleti temsil eden bir milletvekili olarak, tavsiye de bulunmak yerine vatandaşın satın alma gücünü ve refah seviyesini yükseltecek maaş alması ve verilmesi için meclis başkanlığına bir önerge vermesi daha isabetli bir davranış olacaktır. Bu önerge ile geçim sıkıntısı yaşayan halkımıza destek olacaktır.
Akaryakıta zam geleceğini duyan sürücüler ve araç sahipleri, yeni zamlı tarifeler gelmeden yine akaryakıt istasyonlarına akın etmiş. Akaryakıt istasyonlarının önünde oluşan ve uzayıp giden araç kuyrukları ile ilgili bir gazetecinin “Akaryakıt zamları sonrası benzin istasyonlarında oluşan araç sıralarıyla ilgili bir değerlendirmeniz olur mu?” sorusuna AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir de ‘Benzin istasyonlarında kuyruk araç fazlalığından’ cevabını vermiştir. Oysa akar yakıta sık gelen zamların oluşturduğu aşikar kuyruktur.
“SABİT GELİRLİ VATANDAŞ 
KARA KARA DÜŞÜNÜYOR..!”
Yukarıda verdiğim örneklerden yola çıkarsak, AKP’ li vekillerin sorulan her soruya verilecek bir cevabı olmuştur. Lakin bu cevaplar toplumda karşılığı olmayan, vatandaşı tebessüm ettiren cevaplardır. Cebinde parası var olan vatandaşlar her ürünün bol olduğu ülkede neden alış veriş yapmaktan çekinir? Bir vekil ekonomik sıkıntının olmadığını ifade ederken, aynı partili diğer bir vekil, ekonomik sıkıntının çekilebileceğini, bir kg et yerine yarım kg et tüketilebileceğini söyleyerek kendi partisine mensup bir vekilin ifadelerini boşa çıkarmaktadır.
AKP’li milletvekilinin ifade ettiği araç fazlalığı doğrudur da; akaryakıta zam geleceğini öğrenen vatandaşın akaryakıt istasyonları önünde araç kuyruğu oluşturması, bir depo akar yakıttan birkaç on lira daha tasarruflu alma isteğidir. Nitekim nispeten küçük bir şehir olan Çorum’da akar yakıt istasyonlarının önlerinde büyük şehirlerdeki gibi olmasa bile mini kuyrukların oluştuğu gözlemledik.
Tarlasından torbaladığı soğanı torbalamasına rağmen satamayan ve yağış altında bırakan çiftçinin hali ne olacaktır? Tarlasına gübresiz buğday eken çiftçinin, ne çıkarsa bahtımıza cevabı, çiftçinin gübre alamadığını göstermekte, yükselen maliyetler karşısında, Allah’a sığındığı ortadadır.
Artan doğal gaz ve elektrik ve temel gıda fiyatlarının dar ve sabit gelirli vatandaşı kara, kara düşündürdüğünü bizler görüyoruz ve bu gördüklerimizi de seslendiriyoruz.2021 enflasyon rakamları beklenmeden tüm dar ve sabit gelirli ile asgari ücretle çalışan vatandaşların ücretlerine, emekli maaşlarına satın alma gücünü yükseltecek miktarda zam yapılmalı, yine yukarıda bahsettiğim kesime, kış ayları boyunca karşılıksız her aileye temel ihtiyaçlarını karşılayacak kadar asgari bin liradan az olmamak üzere karşılıksız yardımda bulunulmalıdır. 
Unutulmamalıdır ki; Şeyh Edibali ise, Batı dünyasında devlet anlayışının oluşmasından yüz yıllar önce, Osman Gazi'ye ‘’Ey oğul, insanı yaşat ki, devlet yaşasın" diye öğüt vermiştir. Bizler de Zafer Partisi olarak vatandaşlarımızın içinde bulunduğu durumu görüp, seslendirerek, Türk Milletinin refah ve huzur içinde yaşatılmasının, Türkiye Cumhuriyetin yaşam kaynağı olduğunu ifade ediyoruz”
(Volkan SINAYUÇ)
 

Editör: TE Bilisim