Konuşmasına çocuklara seslenerek bugün dünyada onların yaşındaki bir çok çocuğun anasını, babasını tanımadan yetim olarak büyüdüğünü, medeni denilen ülkelerin göçmen çocukları para ile alıp sattığını, çocukların organ kaçakçılarının eline düştüğünü anlatan Vali Kılıç, “Eğer sizler bu sabahı annelerinizin tatlı sesiyle uyanarak, babanızın dik duruşuyla güne başladıysanız, hep beraber kahvaltı edebiliyorsanız bunu devletimize borçluyuz. Bizim güçlü bir devletimizin, güçlü bir vatanımız, güçlü bir milletimiz var. Eğer iki ay önce, 15 Temmuz'da, tarihin en cesur, en yiğit, en anlamlı duruşunu bu millet göstermesiydi bugün hep beraber Suriye'den daha kötü olurduk. Dolayısıyla devletimizi kuran iradenin bize bıraktığı mirasa sahip çıkmak lazım. Cumhuriyeti kuran irade bizi muasır medeniyetin üzerine çıkmakla görevlendirdi. Biz muasır medeniyetin, çağdaş medeniyetin üstüne çıkacağız, çıkmak zorundayız. Bunu ancak sizinle başaracağız. Bizim neslimiz çağdaş medeniyete yaklaştı, ramak kaldı ama siz bunu tamamlayacaksınız” diye konuştu.
Öğretmenlere de seslenerek bu çocuklardan dünyanın, tarihin ve mazlum milletlerin çok şey beklediğini söyleyen Vali Kılıç, “Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 2. maddesini ezbere bilerek, o ilkeden ayrılmayalım. Sadece üniversiteye, sınavlara yarış atı yetiştirme yerine Türk milletinin ahlaki, insani, milli, manevi ve kültütrel değerlerini de bu gençlere aşılamak zorundayız. Bu gençler yeniden Çanakkale'nin 15'leri olmak zorundalar, yeniden 15 Temmuz'un Abdullah Tayyip'leri olmak zorundalar. Böyle yetiştirmeliyiz, hatta daha da ileri gitmeliyiz” diye konuştu.
(Volkan SINAYUÇ)
Editör: TE Bilisim
