Bakan'ın eğitim çevrelerinden gelen uyarılara kulak kapatarak inşa ettiği EBA sistemine ders başı yapmak için girmeye çalışan milyonlarca öğrenci ve öğretmen, "Çok kalabalık" uyarısıyla karşılaştığını belirten Yaşar, sistemin çökmesinin ardından, Bakan Selçuk'un özeleştiri vermek bir yana, “Bu aslında olumlu bir şey, talebin olduğunu gösteriyor” demesinin ise skandalın boyutunu katladığını söyledi.

Uzaktan eğitimdeki başarısızlığın, her geçen gün yoksul öğrencilerin geleceğinden biraz daha çaldığını anlatan İlhan Yaşar, ailesi zengin olan öğrencilerin, özel okullarında DYK adı altında normal programlarını işlediğini, hala engel olunmayan merdiven altı kurslara gidebildiğini, evine öğretmen getirebildiğini ifade eden Yaşar, bu imkanların hiçbirine sahip olmayan yoksul öğrencilerin, Bakan'ın tabiriyle tüm kazanımlardan sorumlu tutulacak olmasının en hafif tabirle adaletsizlik ve vicdansızlık olduğunu ifade etti.

Yüz yüze eğitimde ortalama olarak ilkokulda 30, ortaokulda 35, lisede 40 olan ders saatinin, uzaktan eğitimde uygulanamayacağını belirten Yaşar, “Çocukları o kadar saat bilgisayar başında oturtmak pedagojik olarak yanlış, fiili olarak imkansızdır.

Öğrenciler arasında biraz olsun fırsat eşitliğini sağlayabilmek için yoksul öğrencilere teknolojik destek sağlanması çok önemlidir. Bu aynı zamanda sosyal devlet ilkesinin de bir gereğidir.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a, gerçeklikten uzak, polyanna iyimserliğinde ve ciddiyetsiz açıklamalar yapmayı bırakıp, uzaktan eğitimin tökezlediği yerlerde çözüm üretmesi çağrısı yapıyoruz.

Artık çocuklarımızın eğitiminden, ülkemizin geleceğinden, eğitimcilerimizin emeğinden çalmayın” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim