Alaca’da tonlarca soğanın satılamadığı için çürüdüğünü ve yol kenarlarına döküldüğünü hatırlatan Tahtasız, “Hasat sezonunun sonunda ve kış dönemi yaklaşırken bir uyarıda bulunmuştuk. ‘Soğan üreticisi zarar ediyor, çiftçimize sahip çıkın’ dedik. Devletin ya çiftçinin zararını karşılamasını, ya da soğanları maliyetin altında olmamak şartıyla satın alarak muhtaçlara, kurumlara dağıtmasını istemiştik. Üretim planlaması yapılması gerektiğini defalarca söyledik. ‘İthalata harcadığınız para ile çiftçiyi destekleyin, ihtiyacımız olan ürünleri kendi topraklarımızda üretelim, üretilen ürünleri yerinde ve zamanında, gerçek değeriyle çiftçinin elinden alın, ülke tüketimine sunun, fazlasını da ihraç edin’ dedik. Ancak dinlemediler. Uyarılarımıza gözlerini kapadılar, kulak tıkadılar. Çiftçinin onlarca masraf ederek ürettiği soğanı depolarda çürüdü. Borçlu olan çiftçi şimdi kara kara düşünüyor. Bu durumun tek sorumlusu yanlış bir tarım politikası uygulayan ve yanlış bir dış ticaret mantığı izleyen hükümete ve tarım bakanına aittir. Gelinen noktada soğanlar yine çöp oldu, milli servetimiz heba edildi. Yazıktır, günahtır” dedi.

“ÜRETMEK SUÇ MU?”

Üreticilerin zor durumda olduklarını, ürünleri maliyetinin altından satmaktan dolayı büyük zarar ettiklerini belirten Tahtasız, “üretmek suç mu?” diye sordu.

Cumhurbaşkanının, bakanların ve iktidar partisi yöneticilerinin, “sizler yeter ki üretin, ürettiğiniz ürün elinizde kalmaz” diyerek çiftçiyi üretime teşvik ettiğini ancak gelinen noktada üretenin yine cezalandırıldığını dile getiren Tahtasız, çiftçinin üretimden soğutulduğunu, bu durumun gelecekte gıda krizine yol açabileceğini kaydetti.

Tahtasız, “Çorum topraklarında son derece kaliteli soğan üretimi yapılmaktadır. Çiftçi, üretilen soğanları tarladan toplayıp, satış aşamasına getirememektedir. Bunun nedeni de üretim maliyetinin yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü tarladan kaldırmanın maliyeti, şu anda ki satış maliyetinden yüksek olduğu için çiftçiler çok mağdur durumdadır. İhracatta gümrük vergisinden dolayı bir kısıtlama var, bunun için ihracat yapılamadığından iç piyasanın da üretilen soğanları tüketme şansı yoktur.

Soğan ve patateste dalgalı üretim süreci yaşıyoruz. Bir yıl çok ekiliyor, üretim çok oluyor, üretici malını ucuza satıyor ve para kazanamıyor, ertesi yıl az ekiliyor, üretim yetersiz oluyor ve ürünler pahalı fiyata alıcı buluyor. Bu durumun önüne geçmek için üretim planlaması yapılması gerekiyor. Soğana getirilen ihracat kısıtlaması ile hem ürünler depolarda çürüdü, hem de Türkiye dış pazarını başka ülkelere kaptırdı” ifadesini kullandı.

Tahtasız, soğan ve patateste planlama yapılmasını, ihracatın önünün açılmasını, maliyet hesabı yapılarak eğer çiftçi zarar ediyorsa zararının karşılanmasını talep etti.

TMO’nun sıfır gümrükle her şeyi ithal edebildiğine dikkati çeken Tahtasız, bu topraklarda rahatlıkla yetişebilen ürünlerin ithal edilmesinin üreticiyi batağa sürüklediğini, ithalata harcanacak paranın çiftçiye aktarılması gerektiğini söyledi.

Tahtasız, “yabancı ülkelerin çiftçisini destekleyeceğimize kendi çiftçimizi destekleyelim. Üretimin önünü açmak, tarımsal kalkınmayı sağlamak zorundayız” diye konuştu.

Tahtasız, tarımsal ürünlerin maliyetinin ve taban satış fiyatlarının önceden belirlenmesini isteyerek, “çiftçi para kazanabildiği işi yapar. Para kazanamayan, zarar eden çiftçi o işi neden yapsın ki? Çiftçiyi korumak zorundayız. Kara günde çiftçinin yanında olun. Çiftçiye zulüm çektirmeyin” dedi.

CHP iktidarında çiftçinin her yönüyle korunacağını, üreticiye sahip çıkılacağını bildiren Tahtasız, çiftçi borçlarının tamamen silinmesi gerektiğine vurgu yaparak, tarımda kendi kendine yeten bir ülke olmamız, dışa bağımlılığın tamamen bitirilmesi için çiftçiye, üreticiye her konuda yardımcı olunmasını istedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim