15 Temmuz akşamı saat 22.00 civarında Ankara dışına çıkmak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geldiğini söyleyen Uslu, “Genel Kurmay Kavşağında yoğun bir Ambulans ve hareketliliğin yaşandığını fark ettim. Bazı Bakanlarımız, Emniyet Genel Müdürü ve Milli Savunma Bakanlığında görev yapan bir Albay’ı arayarak bilgi almaya çalıştım. Bu arada uçağa yetişmek üzere havaalanına doğru hareket halindeydim. Net bilgiler alamayınca TBMM Başkanımız İsmail Kahraman’a ulaşarak olağan dışı gelişmeler olduğu bilgisini verdim. Havaalanına ulaştığımda hareketlilik daha da artmıştı. Olayın bir darbe girişimi olduğunu fark edince Uçağa binmeyerek programımı iptal ettim. Erzurum’dan uçakla gelen İçişleri Bakanımız Efkan Ala’ya olayın ilk anlarında koordinasyon ve güvenli bir merkezden olayı yönetmesi için bazı önerilerde bulundum. İçişleri Bakanımızın kararlı duruşunun en yakın tanığıyım. TBMM Başkanımızın çağrısı üzerine Sayın Bakan’dan müsaade alarak yaklaşık 00.30’da Meclise geçtim.
Başkanımız İsmail Kahraman ve Siyasi Partilerimizin Grup Başkanvekillerimizin darbeci teröristlere karşı Genel Kuruldaki açıklamalarının televizyon kanallarından canlı yayınlanmasını hazmedemeyen vatan hainleri Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ’ın kürsüde olduğu anda Gazi Meclisimizi bombalamaya başladılar. Art arda gelen bombalar üzerine TBMM Başkanımız İsmail Kahraman görevli Polislerin dışında herkesin sığınağa inmesi talimatını vermiştir. Teröristler korku vererek Gazi Meclisi terk etmemizi istediler. Milletvekillerinin dik durarak TBMM’yi terk etmemeleri üzerine bombalarla Milletvekillerini Şehit ederek emellerine ulaşmaya çalıştılar. TBMM Ana Binaya isabet eden bombalamanın yapıldığı esnada TBMM Başkanı, Bakan ve Milletvekillerimiz sığınakta olmasa idi hainler emellerine ulaşmaları için büyük prim verilmiş olacaktı. Halkımız meydanlarda tanka uçağa karşı durarak mücadelesini verirken TBMM Başkanımız, Bakanlarımız ile her partiden Milletvekillerimizin bir kısmı da yoğun hava saldırısına rağmen Gazi Meclisi terk etmeyerek gerek Genel Kurul salonunda gerekse sığınakta birlikte hareket ederek mücadeleyi sürdürmüşlerdir. Kazanılan zaferi gölgelemek, şehitlerimize ve gazilerimizi yok saymak adına sosyal medya üzerinden “halk meydanlarda milletvekilleri sığınakta” söylemleriyle bilmediği konuda ahkâm kesenler ya da troller tarafından karalama kampanyaları yürütülmektedir. Bakan ve Milletvekillerimizle Genel Kurul Salonunda ve sığınakta hep birlikte bir ve beraber olarak parti ayrımı yapılmaksızın tek vücut olunmuştur. Parlamento dimdik ayakta kalmış, gerek milletvekilleri, gerek bürokratlar, gerekse güvenlik bürokrasisi sabaha kadar canları pahasına Meclis'i savunmuşlardır. Buradaki herkes kahramandır, yiğitçe mücadele etmiştir. Kimse ikinci bir Çanakkale’yi yaşadığımız o günün gölgelenmesini sağlayamaz ve sağlayamayacaktır” dedi.
Türkiye son kalkışma ile birlikte 17 defa darbe, muhtıra, kalkışma ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Uslu, “Hiçbir darbe, muhtıra ve kalkışmada parlamento bombalanmamıştır. Dünya’da da kabul görmeyen böyle bir vahşi ve çılgın bir düşüncenin sonuçlarını tüm Dünya kamuoyuna göstermek istiyoruz. Başkanlık Divanındaki görevim itibariyle ilave önlem ve tedbirlerin alınması, Meclisimizin hasar gören yerlerini yerli ve yabancı basın mensupları ile yabancı konuklara göstererek yaşananları paylaşmaya devam ediyoruz. TBMM Başkanımızın ve bizlerin yoğun program sürecinde ziyaretimizde bulunan Çorum Gazeteciler Cemiyeti Yönetimini Başkanımız İsmail Kahraman’ı ziyaretine yardımcı olarak geçmiş olsun dileklerini de bizzat iletmelerini sağladık. Bir kısmını anıt müzeye dönüştürmeyi planladığımız TBMM’deki hasarı Ülkemiz ve Dünya kamuoyunda herkesin görmesini planlıyoruz” dedi.
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim