Ancak, gerek dış politika yönelimleri yüzünden komşularla ilişkilerin bozulması, gerekse küresel ekonominin gelişmekte olan piyasalara olumsuz yansımaları, ülkemiz ekonomisinde de daralma sinyallerini ortaya çıkardı.
Ekonomistler, Türkiye’nin “sıcak para” bağımlılığından ve “orta gelir” tuzağından kurtulabilmesi için, üretim ekonomisine geçmesi gerektiğini, tüketim ekonomisiyle büyümenin sürdürülebilir olmadığını savunuyorlar.
Bu doğrultuda en önemli araç ise kuşkusuz KOBİ’ler. KOBİ’lerin önünün açılarak yatırım yapabilir hale getirilmeleri. Üretim ve istihdamın önündeki engellerin kaldırılması. Kısacası yatırım ikliminin oluşturulması.
Ne var ki, iklim¸ tam tersine KOBİ’leri caydırıcı, bezdirici bir iklim... Salt, bugün beşinci gündür yaptığımız yayınlar bile bu gerçeği ortaya koyuyor. Bir dokunduk, bin ah işitiyoruz. Bu koşullarda, üreten ekonomiye nasıl geçilecek?
Editör: TE Bilisim