1921 senesinin başlarında ordunun moral ve motivasyonunu yükseltmek, milli ruhu galeyana getirmek amacıyla bir İstiklal Marşı yazılmasına karar verildiğini ve bu marşın yazılması için memleket sathında bir yarışma düzenlenerek 500 lira ödül vaat edildiğini ifade eden Ünlü, Yarışma ve ödül sebebiyle İstiklal Marşını yazmak istemeyen Mehmet Akif Ersoy’un dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey ve yakın dostu Hasan Basri Beylerin devreye girmesiyle (yarışma şartları Akif için geçerli olmayacak ve ödül kesinlikle teklif dahi edilmeyecek) İstiklal Marşı yazmayı kabul ettiğini ifade etti. Mehmet Akif’in 48 saat gibi kısa bir zamanda Taceddin Dergahında "Kahraman Türk Ordusuna" ithaf ettiği İstiklâl Marşı'nı yazarak teslim ettiğini belirten Muhammet Yavuz Ünlü, 48 saatte yazılan İstiklal Marşı’nın onun 48 yıllık (1873-1921) mücadele hayatının, hürriyet sevdasının, vatan aşkının ve tavizsiz duruşunun en kıymetli semeresi olduğunu dile getirdi.

Ünlü, “Bu şartlar altında kaleme alınan İstiklal Marşı’nı ayakta dinleyen milletvekillerinin alkış tufanı eşliğinde defalarca okunarak 12 Mart 1921'de milli marş olarak kabul edilmiştir” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim