“Artık kaç noktada yangın var sayamıyoruz” ifadelerini kullanan Aygün, “İtibardan tasarruf olmaz diyerek saray yapan, Cumhurbaşkanlığına bir kaçı uçan saray olmak üzere 8, Genelkurmayı, Bakanları vs derken toplam 13 uçak alan iktidar, farklı illerde çıkan yangınlara, kiralık 3 uçakla müdahale ediyor. İtibarı sarayda, gösterişte, lüks ve şatafatta arayanlar yangınların arasından ne malımızı ne de canımızı kurtaramıyorlar. Uçan sarayları yanan ormanlara, evlere, yanarak ölen hayvanların üzere bir damla su dökemiyor” dedi.
“Başta Antalya ve Mersin olmak üzere pek çok yerde çıkan yangınların neden çıktığı önemli bir soru ama bundan daha da önemlisi neden söndürülemediğidir. Yangınla mücadele araçları yetmiyor, yangın kontrol altına alınamıyor. Çünkü yaklaşık 23 milyon hektar ormanlık alanı bulunan ülkemizde yangın hep var ama mücadele planı yok” diyen Aygün, açıklamasında şunları dile getirdi:
“Küresel ısınma ve iklim değişikliği sonucu bir yanda fırtınalar seller diğer yanda kuraklığa bağlı tarım üretiminin düşmesi ve başka bir yanda yanan ormanlar. Kapitalistlerin kar hırsına kurban edilerek talan edilen doğa, tahrip edilen çevre ve yetersiz koruma önlemleri, sonuç hep yıkım. Başta AKP iktidarı olmak üzere kimse “bu suç hepimizin” diyerek hedef şaşırtıp, yağ gibi su yüzüne çıkmaya çalışmasın! AKP, tarım ve ormanlık alanlar başta olmak üzere bütün canlıların yaşam alanlarını imara ve betonlaşmaya açan bir partidir. Bodrum Güvercinlik’te 13 yıl önce çıkan yangında yanan ağaçların yerine dikilen 5 yıldızlı otel, orman yangını nedeniyle yanmaya başlayınca tahliye edildi.  Bakmayın siz “misliyle geri fidan dikilecek” sözlerine, iktidarın  ne orman yangınları için önlem, acil durum ve kriz yönetimi ne de orman yangınlarını söndürmeye dönük yeterli ekipman ve personel derdi var!  Hükümetiyle, otel patronlarıyla, inşaat baronlarıyla sermaye grupları bir yandan timsah gözyaşı dökerken diğer yandan el ovuşturup yangınla açılan yeni rant alanlarının hesabını yapıyorlar.”
3 UÇAĞIN İNSAFINA BIRAKILDI
Bu nedenledir ki, yangın söndürmede tecrübe sahibi personel ve uçaklarıyla etkili bir kurum olan Türk Hava Kurumu (THK) yapılan yangın söndürme uçağı ihalesi ile saf dışı bırakılmıştır. Yaklaşık yüzde 30’u ormanlarla kaplı ülkenin yangınla mücadelesi, ihale ile uçurulan kiralık 3 uçağın insafına bırakılmış durumdadır. Ülke varlığı ve kaynağı ne varsa satıp, özelleştiren AKP iktidarı hem ciğerlerimiz olan ormanlarımızı hem de korunmasını özelleştirmiş durumdadır.
Soruyoruz;
Uçakla yangın söndürme devletin asli işi olmasına rağmen neden ihale ile özele devredilerek yapılıyor?
Kamu kurumu özelliği taşıyan Türk Hava Kurumu’nun (THK) elinde yangın söndürme uçağı ve deneyimli personeli olmasına rağmen neden ihale vb oyunlarla yangın söndürme faaliyetinden saf dışı ediliyor?
THK’nın uçaklarını hangarlarda çürümeye terk edilmesi ve yangın söndürme alanında deneyimli pilot ve teknik personelin THK’ya atanan kayyum tarafından işten atılmasının sebebi nedir?
THK’ya eski bakanın kayyum olarak atanması kurum bünyesinde bulunan 200 civarında gayrimenkule çökme planının bir parçası mıdır?
THK hangarlarında çürümeye terk edilen uçakları Almanya, İtalya, Yunanistan, Mısır ve Fransa kullanırken ülkemizde kullanılmamasının sebebi nedir?
Her orman yangınında tartışılan yangın söndürme uçakları sorununun çözümü için gerçekçi, somut hangi adımlar atılmaktadır?
Emek Partisi olarak işçi emekçi halkımızı kapitalist talan ve tahribata karşı mücadeleye çağırırken, iktidarı da acil yapılması gerekenler konusunda uyarıyoruz.
Yangın olan bölgeler bir an önce afet bölgesi ilan edilsin
Yangın bölgelerinde halkın barınma, sağlık, temizlik ve temel gıda ihtiyaçları karşılansın
Yangından zarar gören, evi, serası bahçesi yanan köylüler başta olmak üzere halkın zararı sigorta vs şartı aranmaksızın devlet tarafından karşılansın
Sürekli ormanları yanan ülkemizde, gerçek anlamda bir yangın söndürme filosu için gereken önlemler alınsın.
Yaşanan yangınlarda ve yangınların söndürülmesinde sorumluluğu olanlar hesap versin.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim