Fen Edebiyat Fakültesi Abdulkadir Ozulu Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansta Doç.Dr. Özlem Sir Gavaz “Atatürk’ün eskiçağ tarihine bakışı” konusunda bilgi verirken Öğr. Gör. Canan Uğurdağ ise “Yabancı basında Atatürk” konulu bir konuşma yaptı. Çok sayıda akademisyen ve öğrencinin hazır bulunduğu konferansta Atatürk’ün tarih konusunda büyük bir bilgi birikimine sahip olduğunu belirten Doç.Dr. Özlem Sir Gavaz, çok sayıda kitap okuyan, notlar alan ve bunları paylaşan Atatürk’ün eski çağ tarihine büyük bir anlam yüklediğini ve bir milletin tarih bilinci olmazsa millette eninde sonunda yok olacağını ifade ettiğini dile getirdi. Özlem Sir Gavaz, “Atatürk evvela millete asil bir millete mensup olduğunu bütün medeniyetlerin anası olan ileri bir milletin çocukları olduğunu öğretmeliyiz diyor bu bilinçle mesleklerimizi idame ettirirsek bazı şeyler daha kolay olacaktır.

Türklerin Malazgirt’le birlikte Anadolu’ya gelişinden değil daha öncesinden bakılarak zincirin devamını getirmek gerektiğine inanıyor Atatürk.

Atatürk çağdaş uygarlığı anlayabilmek insanlığın en eski uygarlıklarını tanıyabilmekle mümkündür diyor. Bir sürü araştırma yapan Atatürk’e İstanbul Üniversitesi 1923 yılında fahri profesörlükle unvanı veriyor. Atatürk’ün kültür varlıklarına sahip çıktığına dair birçok şey var. İzmir işgal altındayken Sardes kazısından bulunan 80 sandık eser New York’a kaçırılıyor. Ethem bey oraya gönderiliyor ve kaçırılan eserlerin geri getirilmesini sağlıyor.

Yapılan çalışmaların hep yabancılar tarafından yapıldığını görünce acilen millileşmek gerektiğini ve mütehassıslar yetiştirilmesini isteyen Atatürk hayatı boyunca 29 müze kurmuştur.” Dedi.

Fransızlar tarafından yazılan bir coğrafya kitabında Türk ırkının sarı ırka mensup olduğunun yazması üzerine; Atatürk bunun doğru olmadığını ve araştırılması gerektiği yönünde talimat verdiğini anlatan Özlem Sir Gavaz, Türklerin bir aşiret olarak Anadolu’da bir devlet kuramayacağını ve temelinin araştırılmasını isteyen Atatürk’ün, Sümer ve Hititlerin Türk oldukları yönündeki iddialar üzerine Hititlerin araştırılması konusunda da talimat verdiğini dile getirdi.

Türklerle Hititler arasındaki akrabalık konusu hakkında kendi görüşlerini de belirten Özlem Sir Gavaz, Hititlerin Hint Avrupa dil grubuna girdiği için Yunanların, Almanların, İtalyanların akrabaları olduğunu ve bu dillerin en eski üyesi bulunduğunu, kaydetti. Gavaz, “Hititlerin nereden geldiği bilinmiyor ancak onlardan önce burada Hattiler vardı. Hititler hiçbir zaman metinde kendilerine Hititler demediler Hatti dediler. Türklerle aynı dili grubunu konuşan, kurganlarla, Alacahöyük mezar buluntularının çok benzediği bir Hatti medeniyeti vardı. Baskın ırk Osmanlıda nasıl Türk’se Hititlerde de Hatti ırkı baskındı. Günümüzdeki yağmur duaları, çiğdem gezmeleri, taş kültürü, folklor kıyafetleri, üçgen muska geleneği hep Hattilerden kalmadır. Bu toprakların asıl sahipleri olarak değerini bilmeliyiz” dedi.

(Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim