Devletin verdiği görevle millete hizmet eden sağlık çalışanlarının sağlık hizmeti sunumunda ihtiyaçlarını karşılamak, sorunlarını çözmek ve mağduriyetlerini gidermenin bu süreçte özellikle devlet yöneticilerine düşen en önemli sorumluluk olduğunun belirtildiği açıklamada, burada adaletin tesis edilerek çalışanlar arasında bir ayrım yapılmamasının da tüm çalışanların temel beklentisi olduğu kaydedildi. Açık mektupta ilk icraat olarak yapılan ek ödemelerin 3 ay tavandan ödenmesi ile ilgili kararın bir müjde değil aslında çalışanın elinden alınan, kaybettiği yitik malı olan döner sermaye ücretlerinin iadesi olduğunun dile getirildiği açıklamada, söz konusu ödemeyle ilgili usul ve esaslar yayınlandığında döner sermaye sisteminin temel sorunu olan adaletsizliğin burada da hükmünü sürdüğünün görüldüğü vurgulandı.

Türk Sağlık-Sen tarafından yapılan açıklamada Önder Kahveci’nin açık mektupta şunları ifade ettiği dile getirildi:

“Çalışanlar adına yaptığımız bu çağrıya kulak verilmemesi tüm sağlık çalışanlarını üzmüştür.

Sayın Bakanım; Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında hizmet veren çalışanlar şu soruları sormakta ve cevap aramaktadırlar? Aynı serviste hizmet veren çalışan iki hemşirenin sadece mezuniyetleri farklı olduğu için aldıkları ek ödemeler arasında uçurum olmasının izahı nasıl yapılabilir? Salgınla mücadele veya riskte mezuniyetin nasıl bir etkisi vardır?

Pandemi ile mücadelede görevli çalışanlarının tespit edilmesinde takdir yetkisi verilen idareciler burada sorunlu ve yanlış işlere imza atmışlardır. Çalışanlar arasında ayrımcılığa neden olarak hak kayıplarına neden olan bu durum nasıl telafi edilecektir?

Esnek çalışma ne yazık ki idareciler tarafından suiistimal edilmiş, kimi yerlerde çalışılmayan günden sayılmış, kimi kurumlarda esnek çalışıyorsunuz nöbet v.b ücretleri ödemiyoruz denilmiştir. İdareciler tarafından çalışanların sürekli mağdur edilmesine yönelik bu çaba niçindir ?

Hastanelerde görevli sağlık çalışanları covid-19’lu hastalara iyileştirmek için çaba gösterirken, aile hekimliği çalışanlarının filyasyon ekibi olarak verdikleri hizmetin çok önemli olduğuna siz vurgu yaptığınız halde niçin bu çalışanların için herhangi bir iyileştirme olmamıştır?

Sağlık taraması yapan, yollarda ateş ölçen, hasta ve yakınlarının izolasyonunda görevlendirilen çalışanların emeği az mıdır ki bu arkadaşlarımız pandemi mücadelesinde kapsam dışındaymış gibi görülmektedir?

Hastanede görev yapan ama sağlık çalışanı olmayan kamu görevlileri için risk yok mudur ki bu çalışanlarının emeği yokmuş gibi komik ek ödeme rakamlarına mahkum edilmişlerdir ?

Temizlik ve güvenlik gibi hizmetleri gerçekleştiren işçilerin durumu niçin görmezden gelinmekte, neden çalışmıyorlarmış gibi davranılmaktadır?

Kısacası salgınla mücadelede tüm sağlık ordusu bir bütün iken yapılan düzenlemelerde ayrımcılıklar olması, adaletsiz davranılması çalışanların motivasyonunu bozmaktadır. Ek ödemedeki bu olumsuz durum mutlaka düzeltilmelidir. Üniversite hastanelerinde görev yapan çalışanlar içinde aynı mağduriyetler söz konusudur. Buralarda da çözüm için YÖK harekete geçmeli ve gerekli düzenlemeleri yapmalıdır. Ayrıca sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli tüm çalışanları kapsayan ayrımcılıktan uzak ama hakkı da teslim eden ve çalışanlarında memnun olacağı bir düzenlemenin hayata geçmesini sizlerden bekliyorum.

Bu isteğimizi sizin sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarının giderilmesi ve mağduriyetlerinin sonlandırılması konusundaki samimiyetinize güvenerek tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli çalışanlar adına dile getiriyor, bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ediyorum.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim