TSO Meclis toplantısının dilek ve temenniler bölümünde söz alarak, temsil ettiği meslek grubunun sorunları ve sıkıntıları hakkında açıklamalarda bulunan İlgü, yapı denetimini iyi bir şekilde yapmak isteyen firmaların önünün kapandığını, iyi yapmayan ya da hiç yapmayanların önlerinin ise açıldığını belirtti.
Türkiye genelinde sektörde ciddi sıkıntılar yaşandığını anlatarak 1999 depreminden sonra 2001 yılında yürürlüğe güzel bir kanunun girdiğini ve pilot uygulamanın ardından 2011 yılından sonra da ülke genelinde yaygınlaştığını söyleyen Turgut İlgü, “Yapı denetimini bir sacayağı gibi düşünürseniz; bunun bir tarafında öncelikle belediyeler var. Diğer ayak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bağlı il müdürlükleri, son ayağı da diğerleriyle birlikte yürümek durumunda olan yapı denetim firmaları. Bir yapı denetim firması sahibi olarak üzülerek söylüyorum; yapı denetim sistemimiz çalışmıyor ve çökmüş durumda. Denetleme yapılmıyor. Çorum için konuşmuyorum, Türkiye’nin hiçbir yerinde yapılamıyor. Bunu bir özeleştiri olarak kabul edin. Yapı denetim işini iyi yapmak isteyenlerin önü kapatılıyor. İyi yapmayanların, hatta hiç yapmayanların önü tamamen açılıyor. En başında devlet eliyle yapılıyor bu iş. Çünkü yapı denetim firmalarının işlerini eksik ya da yanlış, ya da hiç yapmamaları durumunu tespit edecek ve cezai müeyyide uygulayacak kurumlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bağlı müdürlükleri ve o müdürlükler bünyesinde kurulan yapı denetim komisyonları görevini yerine getirmiyor. Burada bir deprem olup yüzlerce, binlerce insanın ölmesi mi gerekiyor? Ne yapmak gerektiğine hep beraber karar verelim. Belediye ayağında ise; belediye personeli zaten sayıca yetersiz” dedi.
Konuşmasında, inşaat sektörü ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan İlgü, inşaat sektöründeki canlılığın en düşük seviyede seyrettiğini söyledi. Satışların neredeyse durduğunu, olan satışların da büyük çoğunluğunun takas yöntemiyle gerçekleştiğini anlatan İlgü sözlerini şöyle sürdürdü: “İnşaat sektöründe milattan önceki dönemlere geriledik. Çorum’da inşaat piyasasında canlılık, en düşük seviyede seyrediyor. Müteahhitler ürettikleri konutları şu anda satamaz durumdalar. Maalesef takas yöntemi geri döndü. Sıcak para akışı piyasada yok denecek kadar az. Bununla beraber mevzuatlar sürekli yenileniyor. İnşaat sektöründe faaliyet gösteren firmalarımız da tedirginlik yaşıyor.
Piyasaya son dönemde en büyük darbeyi vuran etmenlerden bir tanesi de, ev alacaklara yüzde 15 devlet katkısı sağlanacağı ile ilgili kanun düzenlemesi. Bildiğim kadarıyla bu kanun düzenlemesi henüz yürürlüğe girmedi. Bu düzenlemenin içeriği ile ilgili çok fazla bilgi verilmedi. İnsanlar şimdi şu beklentiye girdiler. Bu konu ciddi anlamda sektörümüzü sıkıntıya sokuyor. Bunun dışında özellikle mevzuatla ilgili çok ciddi sıkıntılar var. İmar kanunumuz sürekli oynanıyor. Her geçen gün bir takım oynamalar yapılarak değiştiriliyor. Böyle bir sıkıntımız var. Türkiye ciddi anlamda küresel ısınmadan etkileniyor. Türkiye’de en çok etkilenen yerden bir tanesi de Çorum. Çorum’da yağış neredeyse yok denecek kadar az. Suyumuzun ne kadar kaldığı malum, kuraklık söylentileri var. Ancak biz tarım alanlarını hızla imara açıyoruz. Çok güzel, sulu arazileri maalesef imara açıyoruz. Böyle bir handikabın içindeyiz. Projecilerin de ciddi sıkıntıları var. Belediyelerin koyduğu mevzuat yükü altında projecilerimiz maalesef üretemez duruma geldiler. Mevzuattan dolayı belediyede bir takım işler yürümüyor. Bununla birlikte Odalar kanalıyla ve ilgili kurumlar kanalıyla bu projeci arkadaşlarımızın bir takım güncel olayların içerisine çekilmesi gerekiyor. İlgili kurumlar tarafından mesleki eğitim programları yeterince yapılmıyor”
(ÇORUM HABER)
Editör: TE Bilisim
