Çalışanın hakkını alması için verilen mücadelede, sesin daha gür çıkması, sorunların gündeme getirilmesi ve çözüm yollarının bulunması konusunda 1 Mayıs’ı bir fırsat olarak gördüklerini belirten Aydın, ülkenin toplam gelirinden, herkesin adil miktarda pay alamaması, paylaşım sırasında belli grup ya da kişilerin kollanması, gelir dağılımının bozulmasına, haksızlığa ve yersiz zenginleşmeye neden olduğunu ifade etti. Günümüzde çalışmanın düşük ücretler nedeniyle yoksulluğu önlemede yeterli bulunmadığını ifade eden Aydın, ortak çıkarları korumak için bir araya gelerek, güç birliği yapılmasının zorunlu hale geldiğini söyledi.

Hayatın normal akışında seyretmesinin işçisinden memuruna, zanaatkarından esnafına kadar her şart altında fedakârca emek harcayan çalışanlar vasıtasıyla mümkün olduğunu anlatan Selim Aydın, herkesin sağlık kaygısı nedeniyle evlerine kapandığı şu günlerde devletin posta, zabıta, belediye, itfaiye, güvenlik, ulaşım, vergi, tapu, tarım ve ormancılık, diyanet, eğitim, sağlık, kültür, sanat, elektrik, su, altyapı hizmetlerinin devam etmesinin canları pahasına hizmet yürüten kamu görevlilerine borçlu olunduğunu ifade etti.

Bugüne kadar uygulanan sosyal ve ekonomik politikaların, işsizliği, sözleşmeli, güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışmayı yaygınlaştırdığını, reel ücretlerin azaldığını, geçimin zorlaştığını vurgulayan Aydın açıklamasında şunları ifade etti: “ Salgın nedeniyle işsizlik daha da arttı, gelir düştü, güvencesiz ve esnek çalışmanın temel çalışma sistemi olabileceği dahi tartışılmaya başlandı.

Tüm çalışan örgütleri; bundan sonra görüş ayrılıklarını bir kenara komalıdır. İşçisiyle, memuruyla, işsizi ve emeklisiyle hep birlikte büyümesine katkıda bulunduğumuz milli gelirin hakça paylaşılması, sosyal devlet ilkesinin hayata geçirilmesi ancak adaletsizliğe “dur” diyen bireyler ve kurumların çoğalmasıyla mümkün olacaktır”(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim