Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından Dünya Çevre Günü nedeniyle düzenlenen kutlama programı Atatürk Anıtı’nda gerçekleştirildi. Programa Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Suat Atmaca, İl Sağlık Müdürü Dr. Ömer Sobacı, Halk Sağlığı Daire Başkanı Ahmet Barış, Mimarlar Odası İl Temsilcisi Ulaş Tokgöz, İnşaat Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Özgür Kılıç, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Recep Çıplak, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yönetici ve çalışanları katıldı.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Atmaca’nın Atatürk Anıtı’na çelenk sunması ile başlayan törende saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı da okundu. Törende günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı ise İl Müdürü Atmaca yaptı.
Günümüz dünyasının en önemli gündemini çevre konusunun oluşturduğunu belirterek çevrenin dünyada bütün değerleri ile korunması gereken bir bütün olduğunu dile getiren Suat Atmaca, “Dünya genelindeki hızlı nüfus artışı ve hayat seviyesinin yükselişi sonucunda, insanların ihtiyaçları artmış ve buna bağlı olarak da gelişmiş teknoloji ile tabii kaynaklar zorlanarak bunların çevreye olan olumsuz etkilerinde hızlı artışlar meydana gelmiştir. Çevre kirliliğinin milli olduğu kadar bölgesel hatta küresel etkiler oluşturduğu artık herkesin bildiği bir gerçektir. Hava kirliliği hızla artmakta, yeraltı ve yerüstü sularımız süratle kirlenmekte, ormanlarımız yok olmakta, bilinçsiz tarım uygulamaları, erozyon vb sebeplerle topraklarımız verimsizleşmekte, bitki ve hayvan türleri hızla yok olmaktadır. Bugün var olan çevre meselelerinin, gerekli tedbirler alınmadığı takdirde hızla büyüyeceği de bir gerçektir” dedi.
Tabiat sevgisi ve çevre hassasiyetinin daima bizim kültürümüzde mühim bir parça olduğunu belirterek bozulan çevreyi düzeltmenin ülkemize büyük mali külfetler getirdiğini ve tabiatı tahrip etmeden onunla uyum içinde yaşamayı başarmak gerektiğini anlatan Atmaca sözlerine şöyle devam etti:
“Çevre; bir eğitim meselesidir ancak bu sadece bir bakanlığın, tek başına bir kurumun başarabileceği bir iş değildir. Bütün kişi ve kurumların içinde yer almasını gerektiren bir seferberliktir. Bu nedenle toplumun her kesiminin çevre konusunda bilgilendirilmesi ve duyarlı hale getirilmesi gerekmektedir. Bunu da eğitim ile sağlayabiliriz. İnsanların kendilerinin de tabiatın bir parçası olduğunu, çevreye yaptıkları her tahribatın kendisine zarar olarak döneceği şuurunu aşılamalıyız. Tüm eğitim alanlarında olduğu gibi, çevre eğitiminin temelinde de sevgi unsurunun olduğunu unutmadan, tabiat sevgisinin geliştirilmesi hususunda, hem çevremize, hem de öğrencilerimize vereceğimiz çok şeyin olduğuna inanıyorum. Bütün canlılara yaşama ortamı sağlayan tabiat ve çevrenin ehemmiyetinin bir kez daha yüksek sesle dile getirildiği bugün, daha güzel bir dünya için davettir”
(Volkan SINAYUÇ)
