Tüm dünyada emekçilerin hak ve özgürlükleri için hep birlikte sesini yükselttiğini kaydeden Veldet, ülkesi, ulusu, ırkı, siyasal görüşü, dini, mezhebi, dili, cinsiyeti, yaşı, mesleği ne olursa olsun dünyanın dört bir yanında emekçilerin bir araya gelerek, taleplerini haykırdığını söyledi.

1 Mayıs’ta alanlardan yükselen sesin Türkiye’nin aydınlık geleceğinin sesi olacağını vurgulayan Veldet, “Bu ses işsizliğe, açlığa, yoksulluğa en güzel cevap olacaktır. Bu ses eşitliğin, özgürlüğün, barışın sesi olacaktır. Bu ses, baskıya direnenlerin, teslim olmayanların sesi olacaktır” ifadelerini kullandı.

Veldet, ekmek, barış ve özgürlük için bir araya geldiklerini belirterek, “Herkese ekmek, siyasal ve ekonomik demokrasi yoluyla özgürlük, adalet temeline dayalı toplumsal barış, çoğulcu ve özgürlükçü demokratik düzenin tüm kural ve kurumlarıyla, ülkede egemen olması için bir araya geldik” şeklinde konuştu.

Tüm dünyada emekçilerin daha dün kölelik koşullarında karşı çıkmaya çalışırken, 8 saatlik çalışma uğruna canlarını verirken, bugün halen birçok ülkede benzeri çalışma koşullarının var olmasını kabul etmediklerini dile getiren Veldet, “Ülkemizdeki işsizliğe, yoksulluğa, güvencesiz çalışmaya, baskılara karşı çıkıyoruz. Sağlık ve eğitim, sosyal güvenlik hizmetlerinin paralı hale getirilmesine karşı çıkıyoruz. Sosyal devlet uygulamalarının budanmasına, sosyal yardımlarla sınırlı tutulmasına karşı çıkıyoruz” diye konuştu.

“Bugün ülkemizde emek karşıtı yaklaşımlarla kıdem tazminatına göz dikiliyor, asgari ücret düşük tutuluyor, esnek ve kuralsız çalışma biçimleri egemen kılınmak isteniyor. Yıllardır kadro umuduyla bekleyen işçilerin talepleri görmezden geliniyor. Taşeron işçiliğini yaygınlaştırma, işçiliği özel istihdam bürosu aracılığı ile kiralama dönemi başlıyor. Örgütlenen işçiler işten atılıyor, iş kazası adı verilen cinayetler durmak bilmiyor” diyerek, konuşmasını devam ettiren Veldet, şimdiye kadar uygulanan ekonomik ve sosyal politikalarla işçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin, köylülerin, esnafın, geniş halk kesimlerinin bedel ödemek durumunda bırakıldığını belirtti.

Artık bu gidişe dur dediklerini kaydeden KESK Dönem Sözcüsü Veldet, “Biz insana yakışır koşullarda çalışmak ve yaşamak istiyoruz biz sosyal adalet eşitlik ve refah istiyoruz. Tüm çalışanlar için insan onuruna yaraşır yaşama koşulları ve sendikal haklar istiyoruz. Özgürlükçü, adaletli barış içinde bir dünya ve ülke istiyoruz.

Alanlardan yankılanan bu sesimiz iyi anlaşılmalıdır. Emekçilerin hak ve özgürlük taleplerine kulak verilmelidir. Emek karşıtı politikaların ekonomik refah ve toplumsal barış getirmeyeceği bilinmelidir” dedi.

Toplumsal barış ve huzurun demokratikleşmeyle sağlanacağına dikkat çeken Veldet, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Özgürlükçü ve çoğulcu bir demokrasi için gerekli adımlar ivedilikle atılmalıdır.

Anayasa; katılımcı demokrasinin tüm kurul ve kurullarının sağlıklı işleyeceği bir yapıya kavuşturulmalıdır.

Türkiye cumhuriyeti devletinin tüm kurumları hukuk devleti anlayışıyla hareket etmelidir. Basın düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki kısıtlamalar kaldırılmalıdır.

İnsana yakışır iş herkesin hakkıdır.

İstihdamın korunması ve geliştirilmesi, işsizliğin önlenmesi temel yaklaşım olmalıdır.

Kadına karşı şiddet son bulmalı, kadınların ekonomik ve sosyal hayatın her alanına katılımının yolları açılmalıdır.

Taşeronlaşma engellenmeli, asıl işin taşeronlara yaptırılması uygulamasından ve uygulamanın yasalaştırılması girişimlerinden vazgeçilmelidir.

Yıllardır geçici işçi statüsünde istihdam edilenler, sürekli işçi kadrosuna alınmalıdır.

OHAL’in kaldırılması kanun hükmünde kararnamelerin durdurulmasını, demokrasinin güçlendirilmesini istiyoruz.

Haksız hukuksuz ihraç ve açığa alınmaların durdurulması, hukukun işletilmesini istiyoruz.

Kararlıyız biz haklıyız biz kazanacağız. Özgür ve demokratik bir ülke kurma mücadelesini hep birlikte yükselteceğiz. Güzel yurdumun emek ve demokrasi sevdalıları, 1 Mayıs emek ve mücadele gününüz kutlu olsun.” (Taner ŞİMŞEK-Esra ESEN)

            

Editör: TE Bilisim