2020 yılına köprü geçiş ücretlerine, vergi, harç ve cezalara, ekmeğe yapılan fahiş zamlarla girildiğinin belirtildiği açıklamada, halkın yaşadığı gerçek enflasyonu görmezden gelen iktidarın ise TÜİK vasıtası ile takla attırılan rakamların ardına saklanarak ‘işçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik’ nutukları atmaya devam ettiği belirtildi.

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre; enflasyonun yıllık yüzde 11,84, aylık yüzde 0,74 arttığının ifade edildiği açıklamada, resmi enflasyon verilerinin açıklandığını ve TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Enflasyonda (Tüketici fiyat endeksi-TÜFE) Aralık ayında yüzde 0,74, yıllık yüzde 11,84 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 15,18 artış gerçekleştiğinin ifade edildiği belirtildi. TÜİK tarafından yapılan açıklamanın işçiler, kamu emekçileri, emeklikler başta olmak üzere halkın nezdinde hiçbir karşılığının bulunmadığının anlatıldığı açıklamada, halkın sokakta, çarşıda, pazarda yaşadığı gerçek enflasyonla TÜİK vasıtası ile açıklanan resmi enflasyon arasındaki uçurumun büyümeye devam ettiği ifade edildi.

“RAKAMLARA HALK GİBİ DEVLET DE İNANMIYOR”

KESK Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada; TÜİK tarafından yapılan enflasyon rakamlarına halk gibi hükümetinde inanmadığı ifade edilerek “Nitekim 2020 yılından itibaren vergi, harç ve cezaların yüzde 22,58 oranında (Yeniden Değerleme Oranı) artırılması hükümetin kendi açıkladığı resmi enflasyon rakamlarına inanmadığını ispatlamaktadır.

Buna rağmen alırken %22,58, verirken %11,84’lük enflasyonun temel alınmasının temel amacı, IMF politikalarına uygun olarak emekçi sınıfların maaş artışlarını düşük tutmaktır.

Nitekim Temmuz-Aralık dönemini kapsayan altı aylık dönemde resmi enflasyonda yüzde 6,49 artış yaşanmıştır. Buna göre kamu emekçilerinin ve emekliklerinin Ocak maaşına yüzde 1,49 oranında enflasyon farkı yansıtıldıktan sonra oluşan tutara Kamu Görevlikleri Hakem Kurulu kararı ile dayatılan yüzde 4 oranındaki maaş artışı eklenecektir.

Kısacası vergi, harç ve cezaların yüzde 22,58 artırıldığı koşullarda 3 milyon kamu emekçisinin ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisinin maaşları Ocak ayından itibaren, enflasyon farkı dahil sadece yüzde 5,5 artacaktır.

Diğer taraftan halkın, emekçilerin yaşadığı gerçek enflasyonu görmek için gelirimizin neredeyse tamamını ayırmak zorunda kaldığımız kalemlere, özellikle tüketim maddelerine gelen zamlara bakmak yeterlidir.

Son bir yıl içinde elektriğe yüzde 44,2, doğalgaza yüzde 44, peynir, süt, yoğurt gibi süt ürünlerine yüzde 35, çaya yüzde 32, köprü geçiş ücretlerine yüzde 47, toplu taşıma ve ulaşıma, tütün ürünlerine ve bebek mamasına yüzde 40, bebek bezine yüzde 35, akaryakıta yüzde 22 zam yapılmıştır.

Bunlar sadece son bir yıl içinde yaşanan zam yağmurunun sadece bir kısmıdır. İki yıllık dönemde yapılan zamlar ise çok daha ciddi boyutlara ulaşmaktadır. Örneğin son iki yıl içinde elektriğe yapılan zam oranı yüzde 75’i, doğalgaza yapılan zam oranı ise yüzde 65’i aşmıştır.

Öte yandan 2020 yılı da zamlarla başlamıştır. 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren vergi, harç ve trafik cezaları başta olmak üzere cezalara yüzde 22,58, Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü geçiş ücretlerine ise yüzde 14 zam yapılmıştır.

Artmaya devam eden hayata pahalılığı tüm emekçi kesimler gibi kamu emekçilerinin de daha fazla yoksullaşmasına yol açmaktadır.

Maaşlarımızın yaşanan gerçek enflasyona değil, her türlü Ali Cengiz oyununa başvurulan TÜİK enflasyonuna endekslenmesi sonucunda yıllardır kaybediyoruz.

Yıllardır yaşadığımız kayıplarımızın giderilmesi için: Çoktan hükmünü yitiren 2019 yılı “Toplu sözleşmesi” derhal yenilenmelidir.

Maaşlarımızda hedeflenen enflasyon oranında değil, yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artış yapılmalıdır.

Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar geri alınmalıdır. Söz konusu temel ihtiyaçlara zam yapılmamalıdır.

Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmelidir. Bebek maması, bebek bezi ve ekmek, süt ürünleri, elektrik, doğalgaz, su başta olmak üzere temel tüketim maddelerinde KDV sıfırlanmalıdır.

KESK olarak, tüm kamu emekçilerini insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve güvenceli çalışma taleplerine sahip çıkmaya, hayat pahalılığına, adaletsiz vergi sistemine, yoksulluk ve yolsuzluk düzenine karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” denildi.

Editör: TE Bilisim