Derneğin çok amaçlı salonunda önceki gün gerçekleştirilen seminerde Rektör Alkan, “Yeni Dünya Düzeni ve Küresel Para Savaşları” konulu bir sunum yaptı.
Osmancık Belediye Başkanı Hamza Karataş, İlçe Millî Eğitim Müdürü Mahmut Tökel ve TDED Osmancık Şubesi Başkanı Kâzım Sekili’nin yanı sıra çok sayıda kişinin izleyici olarak katıldığı etkinlikte Rektör Alkan, teknolojinin hızlı bir gelişim gösterdiğini anımsatarak, bu sayede özellikle genç kuşakların algılarının yönetildiğini vurguladı.
Rektör Reha Metin Alkan, yeni kuşakların artık bambaşka bir dünyadan beslendiklerine dikkat çekerek, “Yeni neslin beslendiği dünya ile bizim beslendiğimiz dünya arasında çok büyük farklar vardır. Gençlerin dünyalarına inerek onlarla iletişimi iyi kurmalıyız. Yeni nesil ile iletişimimizi kuramazsak zaten kurması gerekenler her daim iş başındalar. Kimi bilgisayarla, kimi telefonla kimi de televizyonla iletişim kurmuş durumdalar. Bu yüzden çocuklarımızı savunmasız ve korumasız bırakmamalıyız. Artık toprak savaşları yerine algı savaşları yapılıyor. Algılar yönetilerek zihinler köleleştiriliyor. Yeni nesli kaybettiğimiz zaman güçlü bir ülke olma durumumuz mümkün değildir.” şeklinde konuştu.
Günümüz insanının pek çok imkân ve materyale sahip olmasına rağmen hâlâ “mutsuz” olduğunun altını çizen Rektör Alkan, “Bakın her şeyin fiyatını biliyoruz fakat değerini bilmiyoruz. Kullandığımız eşyaların hepsi muhteşem ama hiçbir değeri yok. Sürekli şikâyet hâlindeyiz. Türkiye gibi inanılmaz kanaatkâr bir toplumda yılda 26 milyon kutu antidepresan satılıyor. Çünkü hiçbir şeyden mutlu olmuyoruz. Her şeyimiz var ama hâlâ mutlu değiliz. İşin perde arkasını irdelediğimizde çok ciddi bir şekilde sistematik bir takım şeyler yapıldığını görebiliriz. Öncelikle tüm bunları fark etmemiz ve ne yapıldığını, ne edildiğini algılamamız gerekiyor. Bu noktada şu sonuca varıyoruz. Yeni dünya düzeninde hamaset yapan kaybediyor. Sloganlarla artık dünyada hiçbir şey olmuyor. Gerçekten bizim öyle muazzam gelenek ve göreneklerimiz var ki öyle muazzam imkânlarımız var ki bütün bunları doğru kullanabilmemiz lâzım. Bu millet 11. yüzyılda ilk robotu yapmış olan bir millet. Dolayısıyla yeniden bu coğrafyada ilim ve fen alanında çok ileri noktalara gelebiliriz. Bunu başarmak için ise önümüzde tembelliğin dışında hiçbir engelimiz yok. Bize düşen, dizimizi kırıp çok çalışmak.” ifadelerini kullandı.
(Recep SERBES)
Editör: TE Bilisim