CHP’nin “büyük şeker mitingi” Çorum’da Saat Kulesi Meydanı’nda gerçekleştirildi. 10 binlerce yurttaşın katılımıyla düzenlenen mitingde konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğu, “Bir ülkeyi yönetenler yakalarını tefeciye kaptırırsa her şeyini satarlar. Son 15 yılda Londra’da bir avuç tefeciye ödenen faiz 150 milyar dolar. Ankara’daki beyler son 15 yılda Londra ağırlıklı bir avuç tefeciye 150 milyar dolar faiz ödediler. Çıkıp desinler ki bu yalandır. İçerdeki bir grup tefeciye ödedikleri faiz 675 milyar lira. Ankara’daki beyefendiler ‘bu yalandır’ diyemez, çünkü bunlar devletin rakamları. Türkiye’yi yönetemiyorlar. Bunun için koltuk ittifakı kurdular. Biz ise şeker ittifakı kurduk” dedi. 


“Şeker vatandır, vatan satılmaz” yazılı pankartın açıldığı mitingde Çorumlulara seslenen Kılıçdaroğlu, “Çorum bir tarih, üniversite, sanayi kentidir. Çorum aynı zamanda bir tarım kentidir. O nedenle Çorum Anadolu’nun vazgeçilmezidir. 
Dünyanın her tarafında Çorum ve Çorum’un tarihi çok iyi bilinir. O nedenle buradaki Şeker Fabrikası’na sahip çıkarken aslında sadece şekere değil Çorum’a ve Türkiye’ye sahip çıkıyoruz. Şeker vatandır, vatan satılmaz diyoruz. 
Çorum’un bir özelliği daha var. Milli kurtuluş savaşında en çok şehit veren kentlerimizden birisidir. Bu ülkenin bağımsızlığı için çaba harcayan, alın teri döken bütün şehitlerimize ve gazilerimize Çorum’dan Allah’tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyoruz. Bütün şehit ve gazilerimizi Çorum’da yürekten kutluyoruz.


Gerçekleştirdikleri mitingin bir parti mitingi olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“Bu miting bir vatan, cumhuriyet, şeker, tarım, işçi mitingidir. Bu miting bir alın teri mitingidir. Her siyasi partiden insanın alın terine değer verdiğine inanıyorum. Her partiden insanın şekere de önem verdiğine inanıyorum. Bu nedenle bu mitingi bir parti mitingi olarak değil, vatan sevgisi mitingidir. Bu miting, şekere, fabrikaya, alın terine sahip çıkma mitingidir. 
Neden şeker fabrikaları satılmasın? Bu soruyu sormamız lazım. Önce tarihimizi bileceğiz. Milli kurtuluş savaşını bileceğiz. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları milletle beraber mücadele ettiler. Savaşı kazandık Anafartalar’da, Dumlupınar’da, Afyon’da. Ama bir baktık bez üretemiyoruz, şeker üretemiyoruz, fabrikalarımız yoktu. 1923 iktisat kongresinde Atatürk şunu söylemişti, ‘siyasal ve askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar ekonomik zaferle taçlandırılmazsa ülke bağımsızlığını koruyamaz.’ Bunun üzerine Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şeker fabrikaların, Sümerbankların temelini attı. Kayseri’de uçak fabrikasının temelini attı. 


Bizim paramızı yabancılar basıyordu 1930’da Merkez Bankası’nı kurduk ve ilk kez bu topraklarda kendi paramızı bastık. Milliyetçilik söylemle olmaz, eylemle olur, fabrikayla olur, çalışmakla olur, emekle olur. Yabancının ürettiğini tüketmek milliyetçilik değildir. Benim fabrikalarımda üretim olacak. Milliyetçilik budur. Onun için hep birlikte mücadele edeceğiz. 
Şeker fabrikaları cumhuriyet döneminde kuruldu. Yumurta satarak, tavuk satarak, toprak bağışlayarak her türlü özveride bulunularak bu fabrikalar kuruldu. 
Atatürk kurdu, İnönü kurdu, Menderes kurdu, Demirel kurdu, Ecevit kurdu, Özal kurdu, Erbakan kurdu. Şeker fabrikaları kurmayıp da başbakanlık koltuğunda oturan bir kişi var onu da siz biliyorsunuz. Hayatında şeker fabrikaları kurmayan şimdi ‘şeker fabrikalarını satacağım’ diyor. 
Şeker pancarı üretiminde Türkiye dünya beşincisi. Bunu hazmedemiyorlar. Türkiye’yi bu sektörden çıkarmak istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Vatanını seven her vatandaşın şeker fabrikaların satışına karşı çıkması lazım. 
Şeker pancarı stratejik bir üründür. Her evde şeker var. Gerçi birilerinin sarayında şeker yok. 
Vatan ve bayrak ne demektir, birilerine ders vermek lazım. Bayrak sadece bir bezin üstündeki ay yıldız mıdır? Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Benim için vatan ve bayrak önemlidir. Onunu için şeker vatandır, vatan satılmaz. Vatanı vatan yapan Zonguldak’ın kömürü, Karadeniz’in fındığı, Manisa’nın üzümü, Çorum’un şeker pancarıdır.
Vatanı vatan yapan davul zurnayla klarnet çalmak değildir. Vatanı vatan yapan acıyı paylaşmaktır. 


Bu fabrikaları neden satıyorlar? Bir ülkeyi yönetenler yakalarını tefeciye kaptırırsa her şeyini satarlar. Son 15 yılda Londra’da bir avuç tefeciye ödenen faiz 150 milyar dolar. Siz Ankara’daki beyler son 15 yılda Londra ağırlıklı bir avuç tefeciye 150 milyar dolar faiz ödediler. Çıkıp desinler ki bu yalandır. İçerdeki bir grup tefeciye ödedikleri faiz 675 milyar lira. Ankara’daki beyefendiler ‘bu yalandır’ diyemez, çünkü bunlar devletin rakamları. Türkiye’yi yönetemiyorlar. Bunun için koltuk ittifakı kurdular. Biz ise şeker ittifakı kurduk. 
Son 15 yılda birçok fabrika satılı. Satıştan 60 milyar dolar aldılar. Vergiler de yetmedi şimdi sıra şeker fabrikalarına geldi. Memleketi yönetemiyorlar, yakayı tefeciye kaptırdılar. Dışardakiler şekeri sat diyor, bunlar emredersiniz diyor. Yem sanayisini sattılar. Yemin yüzde 50’sini dışardan alıyoruz. Eğer saman ithal ediyorsanız bu memlekette bir dert var demektir. Saman ithal eden yöneticilerden bu memlekete hayır gelmez. 
‘Fabrikalar zarar ettiği için satıyoruz’ diyorlar. İnanıyor musunuz? Vallahi de billahi de tillahi de zarar etmiyor. Sizi kandırıyorlar. Zarar etmiyorlar, zarar ettiriliyorlar. Milleti kandırıyorlar. Bu ülkenin insanları artık yalana doydu. Hiçbir şeker fabrikası zarar etmez, yeter ki adam gibi çalıştırın. 
2002’de şeker ihraç ederdik, şimdi şeker ithal ediyoruz. Fabrikalar var, işçi var, tarla var, su var, neden çalıştırmıyorsunuz?”

Editör: TE Bilisim