Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun (KYK) düzenlediği Çınaraltı Gençlik Söyleşileri kapsamında Talha Uğurluel ile “Benim Tarihim” programının son durağı Çorum oldu.
Çorum Devlet Tiyatro Salonu’nda önceki akşam gerçekleştirilen etkinliğe Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, İl Emniyet Müdürü Murat Kolcu, SGK İl Müdürü Duran Cesur, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Ali Şahan, Kültür ve Turizm İl Müdürü Ali Özüdoğru, AK Parti İl Başkanı Rumi Bekiroğlu, AK Parti Gençlik Kolları İl Başkanı Ünal Yıldırım, KYK İl Müdürü Erol Kavuncu, okul müdürleri, öğretmen ve öğrenciler katıldı.
Programdan önce açılış konuşması yapan KYK İl Müdürü Erol Kavuncu, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’nün üniversiteli gençlere barınma ve burs imkanı sağlamanın yanı sıra daha donanımlı nesiller yetiştirebilmek amacıyla eğitim faaliyetlerine devam ettiğini söyledi.
Ülkelerin en büyük servetlerinin gençler olduğunu anlatarak geleceğin yönetiminde etkin olan gençlerin daha iyi yetiştirilmesi gerektiğinin önemine değinen Kavuncu, KYK’nın son yıllarda önemli bir gelişim gösterdiğini, öğrencilere barınma ve burs imkanının yanında sosyal etkinliklerle de gelişimlerine katkıda bulunduklarını ve bu programın bu etkinliklerden biri olduğunu açıkladı.
“Tarihsiz millet, talihsiz millettir” diyen Erol Kavuncu, milletimizin Peygamber Efendimizin en küçük hatırasını bile mukaddes sayarak koruduğunu, günümüzde imamesi kopmuş tesbih taneleri gibi bağımsız kan revan içindeki bu coğrafyanın Hz. Muhammed’in birleştirici gücüne muhtaç olduğunu sözlerine ekledi.
Öğrencilerin salonda bulunan tüm merdiven boşluklarını bile hınca hınç doldurduğu programda araştırmacı-yazar Talha Uğurluel, “Topkapı Sarayı, Enderun, Hırka-i Saadet Dairesi ve Mukaddes Emanetler” konulu sunumu ile ilgi gördü. Akıcı bir üslupla yaklaşık 2 saat boyunca söyleşisini gerçekleştiren Tarihçi Yazar Uğurluel, zaman zaman salonda bulunanları dikkatlice sunumu dinledikleri için alkışlayarak onura etmeyi de ihmal etmedi.
Osmanlı İmparatorluğu’nda saray hayatını gençlere anlatan Talha Uğurluel, Topkapı Sarayı'nın bölümlerinden olan, Enderun Mektebi’nden başlayarak sarayın bütün yönlerini slayt eşliğinde, fotoğraflarla gençlere anlattı. Osmanlı'nın saray hayatını anlatan dizilere değinen Talha Uğurluel, dizilerdeki saray hayatının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Talha Uğurluel konuşmasında, “Ben burada bir şey anlatmayacağım sadece tarihle ilgili detayları görmenize yardımcı olacağım. Televizyonlarda uyduruk dizileri yapanlar kafalarını çevirip bir kere bile saraya bakmamışlar. Ben bunları sadece burada değil televizyonlarda canlı yayınlarda da söylüyorum. Ben gerçekleri her yerde söylüyorum ama çamur at izi kalsın misali hiç bunları duymadan aynı senaryoları yazmaya devam ediyorlar” dedi.
Yüzlerce kişinin pür dikkat dinlediği Uğurluel, son dönemde Türk dizi sektörü tarafından yapılan bazı dizi filmlere göndermeler yaparak öğrencilere tarihin doğru kaynaklardan öğrenilmesi gerektiğini söyledi. Tarihin romanlardan öğrenildiği bir dünyada yaşandığını, romanın okunmasının bir sakıncasının olmadığını ancak oradaki kurguları gerçek sanmanın büyük bir hata olduğunu dile getiren Uğurluel, “Roman ve dizilere bakınca Hürrem Sultan’ın ülkemizdeki kadınların yüzde 70’i cadı görüyor. Ama o Hürrem Sultan’ın, Kösem Sultan’ın ve Osmanlı padişah hanımlarının yüzlerce imaretleri ve hayır eserleri vardır. Son olarak bazı dizilerde Valide Sultan’ları dekolteli görüyorsunuz. Bırakın Osmanlı sultanlarını sizin nineleriniz arasında bir tane dekolteli kişi var mı? Dizilerdeki sultanlar sürekli entrika peşinde. Sabah kalkıyorlar ‘kimi öldüreyim?’ demeye başlıyorlar. Tarihin en vahşi filmlerinden biri olan Testere serisinde bile Hürrem Sultan kadar kişi öldürülmemiştir. Hürrem Sultan seri katil gösteriliyor. Kendi tarihimizi bile elin Amerikalısı, Almanı veya İngilizinden öğrenmeye çalışıyoruz. Bugün Türkiye’de Harem ile ilgili yazılan tüm romanlarda Avrupalı ressamların yarı çıplak kadın tabloları kullanılıyor. Harem aslında gösterildiği gibi bir yer değil. Osmanlının büyüme ve gelişmesine katkı sağlayan Enderun sistemi ne zaman bozuldu ise o zaman gerileme ile yıkılma başladı. Bugün sosyal medyada görüyorum. Osmanlı padişahlarının eşleri arasında Yahudi eşler olduğu bile söyleniyor. Halbuki Yahudiler Osmanlı tebaası içinde sayıldığı için böyle bir şey mümkün değil. Biz anlatmaktan yorulduk onlar bu yalanları yaymaktan yorulmadı. İnternette tarihi şahsiyetler için öyle yalan yanlış şeyler yazılıyor ki üzülüyoruz. Mesela Yavuz Sultan Selim’in 40 bin Aleviyi katlettiği büyük bir yalandır. O dönemde böyle bir nüfusun olması mümkün değil. Ayrıca Yavuz kendi sancağında Hz. Ali’nin kılıcı Zülfikar’ı koyan, Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hüseyin’in katledildiği Kerbela’dan getirttiği toprak ile Hz. Hüseyin’in kanlı gömleğini mukaddes emanet olarak saklayan bir padişahtır. Bu söylemler birliğimizi beraberliğimizi bozmaya yönelik ortaya atılan söylemlerdir.” diye konuştu.
Tarihçi yazar Talha Uğurluel, Osmanlı saraylarında kadınların dekolte kıyafetlerde dolaşmadığını, bu tür giyime Fransız saraylarında rastlandığını söyledi. 4.Murat'ın bazı kişilerin yanlış aktardığı gibi içki içen biri olmadığını belirten Uğurluel, “Bu yanlıştır. Günde 5 vakit namaz kılan birinin içki içmeyeceği bilinen bir gerçektir. Padişahın 'gut' diye bilinen hastalığı vardı. Soya çekimden dolayı bu hastalığa müptela olmuştu” dedi.
Kabe’yi en son olarak temelden yaptıran kişinin 4. Murat olduğunu, Osmanlı padişahlarının kutsal emanetlere büyük önem verdiğini, tozlarını bile çöpe atmadıklarını söyleyen Uğurluel, ecdadımızın kültürel yaşamının zenginlikleriyle, manevi yapısının nasıl birbiriyle iç içe geçtiğini ve asırlar boyunca süregeldiğini örnekleriyle sundu. Osmanlı Enderun’unu en ince ayrıntılarına kadar anlatan Uğurluel, ecdadımızın kutsal emanetlere ne denli sıkı sıkıya bağlı olduğunu somut örneklerle gösterirken, gelecek nesillere emanet olan bu büyük kültürün mirasçıları gençlerimize büyük görev düştüğünü, doğru tarihi doğru kaynaklardan öğrenmenin gerekliliğini vurguladı.
Padişahların Mekke ve Medine’ye verdiği öneme dikkat çekerek, Topkapı Sarayı’ndaki 605 parça mukaddes emanetin neler olduğunu, Enderun’da has talebelerin görevleri, Hırkayı Saadet Dairesi ve Enderun avlusunun bilinmeyen yönleri, 1.Dünya Savaşı’nda Fahrettin Paşa’nın İngiliz yağmasından hangi emanetleri nasıl kurtardığı, Peygamberimizden, diğer peygamberlere, sahabelerden tasavvuf büyüklerine ait emanetlerin fotoğraflarını paylaşan Tarihçi Yazar Uğurluel, programın sonunda dramatik bir sonla, Medine Müdafaası ve Fahreddin Paşa’nın şanlı icraatlarının anlatımı ile terennüm ettiği şiirle konuşmasını tamamladı.
Çorum’da ilki düzenlenen ve büyük alkış alan program protokol üyelerinin çekilişle 3 öğrenciye tablet bilgisayar hediye etmesi ile son buldu. Tarihçi Talha Uğurluel ise salon çıkışında kitaplarını imzaladı.




(Volkan SINAYUÇ)
Editör: TE Bilisim