Güneş gözlüğü kullanımı ve seçimi hakkında bilgi veren Çorum Pehlivan Optik sahibi optisyen Yasin Pehlivan, güneş gözlüğü seçiminin dikkat gerektiren bir iş olduğunun altını çizdi.
Güneş gözlüğünün gözler için koruyucu kalkan vazifesi gördüğünü belirten Yasin Pehlivan, “ Atmosfer, zararlı ışınların büyük bir kısmını filtre etmesine rağmen, güneş ışığında göze zarar verecek derecede UV (mor ötesi) ve IR (kızıl ötesi) ışınları vardır. Ozon tabakasının incelmesiyle, insan cildine ve gözüne zararlı ışınlar dünyaya daha fazla miktarda ulaşmakta ve bunun sonucunda cilt ve göz sağlığımız bundan daha fazla etkilenmektedir.” dedi.
UV–B ışınlarına karşı önlem alınmadığı zaman cilt yanıkları oluştuğunu vurgulayan Yasin Pehlivan, “ UV-A ve özellikle de UV-B ışınları göze verebilecekleri zararlar açısından önemlidir. Özellikle yaz aylarında güneş gözlüğü takmadan güneşe çıkılmamalı ve çocuklara daha fazla özen gösterilmelidir. Bu zararlı ışınlardan gözlerimizi korumak, ideal bir güneş gözlüğü ile mümkün olacaktır. İdeal bir güneş gözlüğü camı, UV ve IR ışınlarını etkili oranlarda emerek, bunların göze zarar vermesini engeller. Özellikle açık renkli gözler, allerjik konjonktivit, kuru göz, retinitis pigmentoza, albinizm gibi göz hastalıkları olanlar güneş ışınlarından daha fazla etkilenmektedirler” şeklinde konuştu.
Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmanın gözdeki kısa vadedeki olumsuz etkilerinin deride oluşan güneş yanıklarına benzediğini ifade eden Yasin Pehlivan, “Korneada kuruluk, kaşıntı, batma, yanma, ağrı, kanlanma gibi şikayetler gelişir ve birkaç günde ilaç tedavisiyle düzelir. Orta vadede ise, konjonktivada kalınlaşma ve göz eti oluşmasına neden olabilir. Ayrıca gözleri devamlı kısarak bakmak göz çevresinde kırışıkların artmasına ve buradaki cildin erken yaşlanmasına neden olacaktır” dedi.
Yasin Pehlivan , “Asıl ciddi olumsuz etkiler ise uzun dönemde sürekli UV ışınına maruz kalmakla ortaya çıkan makula (sarı nokta) dejenerasyonu ve katarakt gibi körlükle sonuçlanan iki önemli hastalıktır. UV ışınları, göz merceğinin içindeki proteinlerde bozulmaya yaparak daha erken yaşta katarakt gelişmesine neden olabilir. Aynı şekilde keskin görmeyi sağlayan makuladaki görme hücrelerinde hasara yol açarak makula dejenerasyonuna ve kalıcı görme azalmasına neden olur. Ciddi olan bu etkiler uzun dönemde ortaya çıkacağı için birçok insan günlük önlemler almayı ihmal eder, oysa bu tür hasarlar geliştiğinde ne yazık ki kalıcıdır ve körlükle sonuçlanabilirler.” ifadelerini kullandı.
İyi bir koruma sağlayabilmesi için güneş gözlüğünün çerçevesinin de kişinin yüz yapısına uygun olması gerektiğini belirten Yasin Pehlivan, “ Göz çevresini kapatarak, gözlere yakın durmalıdır, gözü üstten ve yandan gelen ışınlara karşı da koruması gerekir. Güneş gözlüğü takamayan küçük çocuklar için ise alınacak önlemler; güneşin çok etkili olduğu 10.00 – 17.00 saatleri arası direkt güneşe çıkartmamak ve geniş ön siperli şapkalar kullanmak olmalıdır.” diyerek güneş gözlüğü kullanımı hakkında bilgi verdi.
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim