19 Mayıs 1919 tarihinin öneminin tüm dünya tarafından bilindiğini kaydeden Suvacı, “Bugün, Osmanlı İmparatorluğu’nun işgali ile yurdumuzun dörtbir tarafının düşman ordularınca sarıldığı, ancak, aziz Türk milletinin Ulu Önder Atatürk öncülüğünde Kurtuluş Savaşını başlattığı gündür.
Aziz vatanımızı düşman işgalinden korunmasının yanında ezanımızı dindirtmeyecek, şanlı Bayrağımızı indirtmeyecek büyük bir halk harekâtının da başlangıcıdır. Bir Türk vatandaşı olarak ne kadar gurur duysak azdır.
Bu mutlu, kutsal ve yüce bir günde içime sindiremediğim, umuyorum hiçbir Türk evladının da içine sindiremeyeceği, onaylayamayacağı bir tespiti belirtmek istiyorum.
Bizler de Cuma namazına katıldık. Allah, cümlesinin namazını kabul etsin. Cuma namazında bilindiği üzere imam tarafından hutbe okunur; hutbede o günün anlam ve önemine dair konuda cemaate açıklama yapılır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Diyaneti bu hutbeleri hazırlayarak müftülüklere, onların eliyle imamlara gönderir ve okutulur.
Bugün, 19 Mayıs 1919 Cuma günü hutbede Kurtuluş Savaşını başarıp, camimizde inancımızı, ibadetimizi yapmamızı sağlayan, ezanlarımızın okunmasını ve göklerde al bayrağımızın dalgalanması için canını seve seve veren başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, şehitlerimize bir tek kelime ile rahmet bile dilenmemesi, bugünün yok sayılması vicdanımı derinden yaralamıştır” dedi.
Kendisinin de bir şehit torunu olduğunu kaydeden Suvacı, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“İçim yanarak, üzülerek şu soruyu soruyorum. Bu Diyanet, Türkiye Cumhuriyeti devletinin mi, yoksa FETÖ’nün mü diyaneti? Yazıklar olsun, yazıklar olsun. Ayıplıyor ve kınıyorum.
Bütün iktidarı ve muhalefeti ile bu yüce günün kutsallığını, önemini, devletin en üst kademesinden, her Türk ferdine kadar bayram coşkusunu hissederken bu Diyanet’i ben de yok sayıyorum. Bu terbiyesizlikleri için Yüce Türk milletinden özür dilemelerini bekliyorum.”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim