Bin yılı aşkın ayakta duran tarihi dokuların birkaç saniye içerisinde yok olduğuna dikkat çeken Uyanık,  meskenlerden ve mabetlerden dumanlar yükseldiğini ve bombaların, kurşunların yağdığı, barut, kan, ölüm kokan yerleşim birimlerinde bir şekilde hayatta kalan insanların açlık ve susuzlukla karşı karşıya kaldığını belirtti.

“Milyonlarca Suriyeli altı yıldır ya ülke içinde ya da başka ülkelerde hiç tanımadıkları insanların vicdanlarına ve merhametlerine sığınmış durumdalar.  Belki de geleceğe dair yapabildikleri tek şey başkalarının gözünün içine bakmak” diyen AGD Çorum Şube Başkanı Bekir Uyanık, savaşın ardından yetim ve yoksullar bıraktığını, çocukların öldüğünü ve bu durumun insanların içini yaktığını belirtti.

“Bizim için Şam, Halep, Lazkiye, İdlip, Hama, Haseke, Humus, Tartus ya da Rakka yabancıların değil kardeşlerimizin yaşadığı şehirlerdir.  Bu şehirlerin acısı bizim acımızdır. Bu şehirlerin geleceği bizim geleceğimizdir. Bu şehirlerin insanı bizim insanımızdır” diyen Uyanık, dünyanın neresinde olursa olsun bir masumun ölümünün kabul edilemeyeceğini anlattı.

Suriye’de yaşananların Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da ya da Yemen’de yaşananlardan bağımsız olmadığını anlatan Uyanık, “11 Eylül 2001’de İkiz Kulelerin ve Pentagon’un ilginç bir şekilde vurulmasından sonra başta ABD olmak üzere tüm Batı, İslam coğrafyası üzerine yeni bir Haçlı Seferi başlatmıştır.

ABD ve müttefiklerinin, Suriye’ye, insan hakları, özgürlük ve demokrasi getirme gibi bir derdi yoktur.

Bugün herkes biliyor ki Afganistan, “demokrasi, insan hakları ve özgürlük”  terennümleri eşliğinde zengin yeraltı kaynaklarını yağmalamak için işgal edilmiştir.

Suriye’de olup biten Suriye’yi Esat’tan kurtarma değil, Suriye’yi bölme ve parçalama senaryosunun işletilmesidir. Biz bunu ısrarla söylemeye devam edeceğiz. İstiyoruz ki bu plan bozulsun. Çünkü biz biliyoruz ki Suriye parçalandıktan sonra sıra İran ve Türkiye’dedir.

Bunun farkında olmak lazım, bunu görmek lazım, bunu anlamak lazım.

Irak’ın parçalanması, Suriye’nin parçalanması, Afganistan’dan Yemen’e, Libya’dan Sudan’a İslam beldelerinin tamamındaki kan ve gözyaşı Büyük İsrail Projesi içindir. 

Sünniler ve Şiiler, Aleviler ve Sünniler, Kürtler ve Türkler, Araplar ve Farisiler çatışsın isteniyor.  Müslümanlar birbirleriyle çatışsın ki İsrail kazansın isteniyor.  İslam Ülkeleri birbirleriyle çatışsın ki İsrail kazansın isteniyor.

İslam ülkelerinin birlikte hareket etmesiyle bile yeni bir dünyanın kurulacağının farkındayız.

Enerji kaynaklarının, enerji nakil yolarının, iki okyanusun, üç kıtanın ve sekiz denizin anahtarının bu üç ülkenin birlikteliğiyle bu coğrafyanın insanının kontrolüne geçeceğinin farkındayız.

Kimseyi suçlamıyoruz, kimseye kötü bir söz söylemiyoruz, herkesi iyilik ve güzellikte yardımlaşmaya davet ediyoruz. Birbirimizi anlayalım, birliktelik için düşünelim, dil dökelim, ter akıtalım.

Allah, bu coğrafyaya birlik ve beraberlik nasip etsin.

Allah, hepimize çözümün İslam Ülkelerinin birlikteliğinde olduğunu göstersin.

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim