Terör devletinin özellikle son 10 yılda saldırılarını arttırarak 3 milyon Filistinliyi Gazze’ye hapsederek çeşitli ambargolarla yıldırmaya çalıştığının belirtildiği açıklamada, işgalin ilk 10 yılında Kudüs’ün sembolü durumundaki Mescid-i Aksa’yı yok etme siyasetini sistemli ve sinsi bir şekilde yürüten işgal rejiminin, arkeolojik olduğu iddia edilen kazılar sonucunda, Mescid-i Aksa bünyesinde ve çevresindeki tarihi eserlerin, (camiler, mezarlıklar, medreseler, surlar, tekkeler ve hanlar) ya tamamen yok edildiğini miş ya da kalıcı hasarlar verildiği anlatıldı.

Gelinen aşamada adım adım mescidin içine dahi giren işgal askerlerinin, tüm harem bölgesini kameralarla donatarak ibadethaneyi tam bir hapishaneye dönüştürdüğünün belirtildiği açıklamada, içeriye girerken aranan Müslümanlardan sakıncalı bulunanların ibadetten alıkonulduğu ve mescidin adeta insansızlaştırıldığı dile getirildi.

Saadet Partisi Gençlik Kolları tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Terör devletinin son 10 yılda artan bu baskı, yıldırma ve zulüm uygulamaları karşısında ne yazık ki beylik kınamalarından başka hiçbir şey yapılmadı.

Son yıllarda İsrail ile olan ticaret hacmimiz ikiye katlanmış, ana akım medyada İsrail işgalini meşrulaştırmak için yayınlara ufak dokunuşlar yapılmıştır.

Müslümanlar işgale alıştırılmaya ve Kudüs’e sadece turist olarak gidip gelmeye razı edilmeye çalışılmaktadır.

İktidar, sözde Filistin halkının yanında, fiiliyatta ise ABD ve İsraille işbirliğini sürdürmeye devam etmiştir.

Ne olursa olsun İsrail mutlaka zail olacaktır, çünkü kötülük asla ebedi olamaz.

Kudüs İslam’ındır.

Yaşasın özgür ve bağımsız Filistin.”

Editör: TE Bilisim