Yaptıkları bilimsel araştırma sonucu, Çorum’un ekonomik performansında sosyal sermayesinin beklenen düzeyde bir rolünün olmadığı, ancak geliştirilmesi halinde bu ekonomik gelişmişlik düzeyinin kat kat artırılacağı yönünde bir sonuca ulaşıldığı değerlendirmesini yapan Prof. Elmas Arslan, Çorum ilinin sosyal sermayeyi daha da geliştirmesinin önündeki açmazları da sıraladı.
Prof.Dr. Gülen Elmas Arslan, sosyal sermayenin ön plana çıkan iletişim, paylaşım ve dayanışma öğelerine yardımcı olacak ortamların ve fiziki mekânların şehirde yaratılmasının önemine işaret ederek, “Ayrıca bu dayanışma ve üretkenlik kültürün toplumun her kesimini kucaklayacak şekilde yerleştirilmesinin Çorum’un ekonomik gelişmesine hayal bile edilemeyecek düzeyde ivme kazandıracağı kesindir.” ifadesini kullandı.

ÇORUM’UN EKONOMİK GELİŞMESİNDE SOSYAL SERMAYENİN ROLÜ
Prof. Dr. Gülen ELMAS ARSLAN
Hitit Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü Öğretim Üyesi
Aynı emek, doğa, girişimci ve sermaye potansiyeline sahip ülkelerin farklı gelişmişlik düzeylerinde olmaları, bunları bir araya getiren ve üretkenliklerini artıran “sosyal sermaye” kavramıyla açıklanmaktadır. Gelişmiş ülkelerin gelişkin bir sosyal sermayelerinin olduğu ve kalkınmalarını ona borçlu oldukları iktisat biliminin önemli konularındandır. Örneğin; İkinci Dünya Savaşı sonrasında iki kez coğrafyasında dünya savaşına ev sahipliği yapmış ve büyük iki yıkım yaşamış olan Avrupa Ülkeleri, yine iki kez hızla eski kalkınmışlık düzeyine ulaşırken yüz yıllardır sanayileşme çabaları içinde olan pek çok ülkenin hâlâ kalkınmış ülke statüsünün çok gerisinde olmaları kalkınma ile uğraşan bilim çevrelerinin dikkatini çekmektedir. Bunun üzerine kalkınma olgusunun; emek, sermaye, doğa ve girişimci gibi klasik kalkınmanın temel faktörleri ile açıklanamayacağı, Avrupa Ülkelerinin bu konudaki temel avantajlarının gelişkin sosyal sermayeleri olduğu fikri giderek ağırlık kazanmaya başlamıştır. Gelişkin sosyal sermaye ise; toplumun birlikte iş yapabilme yetisi, birbirlerinin haklarına saygı gösterme, birbirlerinin üretkenliğini artırma, iyi bir iletişim kurma ve sinerji yaratma, sanayi ve teknoloji bilgi birikimi ve teknoloji yaratma geleneği ve hâkimiyeti, ticaret ve sanayi tecrübesi ve geleneği, insan hak ve hukukuna saygı, demokrasi kültürünün yerleşmesi gibi daha pek çok toplumun tümünü şekillendiren birikimleri içermektedir.
Bilim dünyası olarak bu konuyu Çorum açışından merak ettik ve Çorum’un “sosyal sermaye” potansiyelinin gelişkinlik düzeyini ve Çorum’un ekonomik kalkınmasındaki rolünün ne olduğunu irdelemek istedik. Bu amaçla Hitit üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalında master tezi olarak hazırlayıp, tamamladığımız “İktisadi Kalkınmada Sosyal Sermayenin Rolü; Çorum İline Yönelik Bir Analiz (Tez öğrencisi: Kübra Yüksel)” çalışmamızda ana sorgumuz; Çorum’un TR83 bölgesindeki iller arasında tek dış ticaret fazlası veren il olması ve Anadolu Kaplanları arasında anılmasına neden olan sanayisinin gelişmişliğinde sosyal sermayesinin katkısının ne olduğunu irdelemek olmuştur. Çorum’un bu ekonomik performansında gelişkin bir sosyal sermayesinin olmasının rolü var mıdır? Yoksa sosyal sermayesinin daha geliştirilmesinin Çorum ilinin var olan potansiyelini daha mı geliştirecektir?
Çalışmamızda mülakat ve anket uygulaması kullanılmıştır ve bu konuda Dünya Bankasının sosyal sermayeyi ölçme göstergeleri içerisinde Çorum ölçeğine uygun kriterleri test edilmiştir. Dünyada sosyal sermaye düzeyini ölçmeye yönelik birçok ülkede çok çeşitli çalışmalar vardır. Fakat sosyal sermaye soyut ilişkileri, normları içeren bir kavram olduğu için ölçülmesi oldukça zordur. Dünya Bankası sosyal sermayenin ölçümü konusunda yaptığı çalışmalar neticesinde çeşitli göstergeler belirlemiştir. Bu göstergeler; bürokrasi, demokrasi, rüşvet oranı, yetkilendirme, sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarına üyelik düzeyi, mahkemelerin bağımsızlığı, grevler, sosyal sorumluluk harcamaları, muhtaçlara bağış ve yardımlar, gönüllü karşılıksız burslar, hükümete ve sendikalara olan güven, iş bağlantıları, yeni bilgi ve teknolojilerin kullanım düzeyi ve sosyal bağlamda toplumun tüm kesimlerinin birlikte etkinliklere katılım ve sosyal hayatı paylaşım düzeyi ve alanları gibi göstergelerdir.
Sonuç olarak yapılan araştırmamız da Çorum’un ekonomik performansında sosyal sermayesinin beklenen düzeyde bir rolü olmadığı, ancak geliştirilmesi halinde bu ekonomik gelişmişlik düzeyinin kat kat artırılacağı yönünde bir sonuca ulaşılmıştır. Çorum ilinin sosyal sermayeyi daha da geliştirmesinin önündeki açmazları ise aşağıdaki gibi tespit edilmiştir:
1. Firmaların çoğunun aile şirketlerinden oluşması ve içe dönük olmaları, dışardaki firmalarla dayanışarak, güçlerini birleştirerek yeni işbirliklerine açık olmamaları,
2. İş yapılan kişilere olan güvenlerinin olduğundan söz etmelerine rağmen çok temkinli ve mütereddit olmaları,
3. Maliyetleri düşüren herhangi bir yenilik olduğunda diğer firmalarla paylaşımlarının çok zayıf olması,
4. Yöneticilere güvenlerinin olduğundan söz etmelerine rağmen yetki göçertmesinde kısmi yetki vermeleri ya da yöneticilere yetki vermekten kaçınmaları,
5. Örgütlülüğün zayıf olması yani firmaların sivil toplum kuruluşlarına ve meslek odalarına katılımlarının düşük olması,
6. Kentte firma sahipleri, kamu temsilcileri ve üniversite çevrelerini geniş çaplı bir araya getirici, bilgi paylaşımı ve iletişimi sağlayacak sosyal ve kurumsal ortamların azlığı,
Sonuç olarak sosyal sermayenin ön plana çıkan iletişim, paylaşım ve dayanışma öğelerine yardımcı olacak ortamların ve fiziki mekanların şehirde yaratılması önemlidir. Ayrıca bu dayanışma ve üretkenlik kültürün toplumun her kesimini kucaklayacak şekilde yerleştirilmesinin Çorum’un ekonomik gelişmesine hayal bile edilemeyecek düzeyde ivme kazandıracağı kesindir.

Editör: TE Bilisim