Dünyada bütün ülkeler COVID 19 salgını dolayısıyla vatandaşlarına ekonomik yardım paketleri açıklarken, Türkiye’de siyasi iktidarın halktan yardım istemesinin; 18 yıllık AKP iktidarında sosyal devletin nasıl yerle bir edildiğini gözler önüne serdiğini dile getiren Yalçın Çiftçi, ülkeyi adım adım krize sürükleyen siyasi iktidarın, pandeminin ve beraberinde getirdiği ekonomik krizin faturasının yine emekçiye ödetme planları içerisinde olduğunu vurguladı.

Krizin sorumlusunun emekçiler olmadığını belirten Çiftçi, “Ekonomik bunalımın sorumlusu, 18 yıldır üretime dayanmayan neo-liberal ekonomi politikalarını uygulayan AKP iktidarıdır. Devletin kaynaklarını; kamu-özel işbirliği modeliyle yaptırılan köprüler, havalimanları ve şehir hastaneleri üzerinden yandaşa aktararak tüketen siyasi iktidardır.

Sağlık sistemi sermayenin vicdanına teslim edilmiştir. Piyasalaştırılmış sağlık politikalarının, devasa şehir hastaneleri projelerinin sağlık sisteminin sorunlarına çare olmadığını, Covid-19 salgınıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Aşı ya da ilacı geliştirecek bir devlet kurumunun olmaması, var olanların kapatılmasının bedelini yurttaşımız ödemektedir. Tarım, sanayi ve teknoloji üretimin olmamasının bedeli ise; çok da uzak olmayan bir gelecekte, açlık gibi çok acı bir şekilde karşımıza çıkacaktır. 18 yılda çalışma yaşamında ciddi hak kayıplarına yol açan düzenlemeler yapan AKP iktidarı, salgını fırsat bilerek kendinden olmayanı baskı altına almaya çalışmaktadır. Gün birliği, dayanışmayı, örgütlenmeyi ve mücadeleyi yükseltme günüdür” dedi.

Genel Sağlık-İş olarak bir kez daha siyasi iktidara tüm emekçiler adına çağrıda bulunduklarını belirten Çiftçi, Başta sağlık çalışanları olmak üzere; tüm zorunlu işlerde çalışanların kişisel koruyucu ekipman ihtiyacının giderilmesi, bu çalışanlar için yaygın test yapılması gerektiğini kaydetti.

Yalçın Çiftçi açıklamasında şöyle dedi: “Tüm emekçiler için insan onuruna yaraşır bir yaşam koşullarını sağlayacak ücret düzeyi sağlanmalıdır. Tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.

Ek göstergeler, tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde kademeli olarak yükseltilmelidir. Tüm emekçiler için insan onuruna yaraşır emeklilik koşulları oluşturulmalıdır. Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalıdır. Açlığa ve sefalete terk edilen emekçiyi, üreticiyi, çiftçiyi, küçük esnafı içinde bulunduğu çıkmazdan kurtaracak düzenlemeler acilen yapılmalı ve bunlar için kaynak tahsis edilmelidir. Yurttaşlar arasında ayrım ve ayrıştırma yapmadan sosyal devlet ilkesi işletilmelidir”(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim