Saadet Partisi eski Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, 16 Nisan’da yapılacak olan Anayasa değişikliği referandum çalışmaları kapsamında Çorum’a geldi.

SP Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, Anayasa Profesörü Mustafa Kamalak, İl Başkanlığı tarafından düzenlenen “Millî Hamle ve Çelikleşme” başlıklı konferansın konuğu oldu.

Önceki akşam Afra Düğün Salonu’nda partililerle buluşan Mustafa Kamalak, Referandum’da “Hayır” yönünde oy kullanmaları için yurttaşlara çağrıda bulundu.

SP İl Başkanı Faruk Cıdık, Merkez İlçe Başkanı Orhan Sakınmaz ve çok sayıda partilinin hazır bulunduğu toplantıyı, Vatan Partisi eski İl Başkanı Mehmet Patlar ile Demokrat Parti eski İl Başkanı Satılmış Yılmaz da izledi.

Millî Görüş’ün tek temsilcisi olan Saadet Partisi’nin yeryüzünde adil bir düzen kurmak için mücadele ettiğini belirten Mustafa Kamalak, Başkanlık Sistemi’ne prensip olarak karşı olmadıklarını ancak AKP’nin hazırladığı yeni maddeleri ve Hükûmet modelini tasvip etmediklerini vurguladı.

“HADİ ORADAN!”

AKP kanadının, “Erbakan yaşasaydı o da bu değişimi onaylardı” şeklindeki argümanını, Erbakan’ın meşhur sözleriyle yanıtlayan Kamalak, “Hadi oradan! Ben merhum Erbakan Hocamız’ı 1969’dan beri tanıyorum. Evet, biz prensip olarak Başkanlık Sistemi’ne karşı değiliz. 73 seçimlerindeki parti bildirgemizde de Başkanlık Sistemi yer almıştır. Ancak 1996’da Sayın Erbakan’a bu konudaki görüşleri sorulduğunda memleketin daha öncelikli sorunlarının bulunduğunu belirterek Başkanlık Sistemi’nin zamanının olmadığını söylemiştir.” dedi.

“YETKİLERİN TEK KİŞİDE TOPLANMASI, SONUMUZU OSMANLI’YA BENZETEBİLİR”

AKP’nin hazırladığı 18 madde ile mevcut Anayasa’daki 47 maddenin değişikliğe uğrayacağını, 21 maddenin ise tamamen ortadan kalkacağını belirten Kamalak, “Tüm yetkilerin bir kişide toplanması, atamaların o kişi tarafından yapılacak olması ve ordu üzerinde mutlak hâkimiyet kurması memleketimize iyilik getirmez. Koskoca Osmanlı İmparatorluğu, bir dönem tüm yetkileri üzerinde toplayan Enver Paşa’nın sayesinde I. Dünya Savaşı’na girdi ve ardından yok oldu. Bizim sonumuz da öyle olmasın.” diye konuştu.

“ERDOĞAN’A KUMPAS”

Getirilmesi düşünülen yeni Hükûmet sisteminde bütün yetkilerin tek bir kişide toplanacak olmasının ülkeye yarar getirmeyeceğini vurgulayan Kamalak, “Kanaatimce bu sistem Sayın Cumhurbaşkanı için de bir kumpas ve tuzaktır. Daha önce Suriye politikasında, sözde açılım sürecinde ve cemaat olayında olduğu gibi öyle sanıyorum ki bu konuda da yakın çevresi Erdoğan’ı yine yanlış yönlendiriyor.” dedi.

Partili bir Cumhurbaşkanının adil davranamayacağının altını çizen Mustafa Kamalak şu görüşleri dile getirdi:

“Yeni Hükûmet modeliyle birlikte Meclis işlevsiz bırakılarak, kanun yapma yetkisi bir kişide toplanacak. Cumhurbaşkanı her alanda kararname çıkarma yetkisine sahip olacak. Bir sabah uyanınca Güneydoğu Eyalet Bakanlığı’nın kurulmuş olduğunu görebiliriz. Kanun yapma yetkisi dışında bütçe yapma yetkisi de Cumhurbaşkanı’nda olacak. Yeni seçilecek Cumhurbaşkanı doğal olarak Meclis’teki en fazla çoğunluğa sahip partinin de genel başkanı olacak. Bu partinin, Cumhurbaşkanı veya yardımcılarını herhangi bir suçtan ötürü Yüce Divan’a sevk etmesini bekleyebilir miyiz? Öte yandan ülkenin adalet sistemi 13 kişilik Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na bırakılacak. Bu Kurul’un 6 üyesini direkt Cumhurbaşkanı, 7’sini ise Meclis seçecek. Meclis de zaten Cumhurbaşkanı’nın belirlediği milletvekillerinden oluşacağına göre bu Kurul’dan adalet beklemek mümkün mü? Yürütmenin başındaki Cumhurbaşkanı, bir eliyle yasamayı bir eliyle de yargıyı tutacak. Dolayısıyla bir kişiye bu kadar yetki vermek ülkemizin lehine olmaz.”

“BU İŞTE BİR TERSLİK VAR”

Seçilme yaşının 18’e indirilmesi konusuna da değinen Anayasa Profesörü Mustafa Kamalak, “Seçme yetkisi olanın seçilme hakkı da olmalıdır diyerek milletvekili seçilme yaşını 18’e düşürmek isteyenler, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ise 40 yaş sınırı getiriyorlar. Öbür yandan Cumhurbaşkanı’nın yurtdışında olması hâlinde yerine bakacak yardımcısının, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmasını uygun görüyorlar. Hâlbuki mantıklı olan, Cumhurbaşkanı’na vekâlet edecek kişinin de Cumhurbaşkanı aday niteliğine haiz olmasıdır.” ifadelerini kullandı.

(Recep SERBES)

Editör: TE Bilisim