TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, büyükbaş hayvan ithalatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Palandöken, “Gerek Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Faruk Çelik, gerekse Başbakanımız Binali Yıldırım’ın söylemleri hayvan varlığının artırılması ve ithalatın çözüm olmadığını destekler nitelikte olmasına rağmen ithalat rakamları yerli üreticinin sektördeki yerini hafifletiyor. Son dört yılda büyükbaş hayvan ithalatı yaklaşık 1.4 milyona ulaşmış durumda. Amerika’dan sonra sığır ithalatında ikinci sırayı alan Türkiye’de politika hayvancılık sektörünü desteklemek olsa da verilen teşvikler üretimi değil ithalatı artırıyor. Oysaki teşvikler üretimi artırmak için kullanılmalı” diye konuştu.
TÜİK verilerine göre Türkiye’de kişi başına düşen sığır eti miktarının 2007 yılında 6,125 kilogram iken, 2015’e kadar yüzde 100 artarak 12,8 kilogramı bulduğunu ifade eden Palandöken, “Nüfusun aynı oranda artması durumunda 2020’de yaklaşık bin ton 495 kilo sığır ihtiyacı doğacaktır. Artış beklendiği gibi bu şekilde olur ve yerli üretim desteklenmez ise ithalat rakamları çok artar. 2017 tarımsal destekleme bütçesinde hayvancılık sektörüne ayrılan bölümünün yerli üretimi desteklemede verimli kullanılması durumunda ekonomi ve hayvancılık sektörü dışa bağımlı olmaktan kurtulacaktır” şeklinde konuştu.
“Yerli üretim küçük işletmeciler desteklenerek gelişmeli”
Küçük işletmelerin desteklenmesiyle hayvancılık sektörünün gelişebileceğini anlatan Palandöken, “Sanayileşmiş yerli üreticiyi desteklemek sektörü tekelleşmeye mahkum bırakacağı için kırmızı et üretiminin arttırılabilmesi için besiciliğin yaygınlaştırılması ve büyükbaş hayvan sayılarının artırılması gerekmektedir. Hayvancılık sektöründe sığır ithalatında dünya sıralamasında ikinci sıradayız. Hayvancılık sektörünü desteklemek için savunulan politikaların doğrudan yerli küçük üreticiyi destekler nitelikte olması gerektiği kanaatindeyim” değerlendirmesinde bulundu.  
Editör: TE Bilisim