Tahtasız, “Kimse Türkiye’yi 90’lı yıllarda olduğu gibi siyaset-mafya-ticaret ekseninde yönetmek istemeye kalkmasın. Ülkemizi bilinmezliklere götürmeye çalışmasın. Ne güçleri ne nefesleri yeter.
Türkiye Cumhuriyeti, 2. yüzyıla toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için tüm terör örgütleri ve yeraltı suç örgütleriyle mücadeleyi ödün vermeksizin sürdürecektir” dedi.
“ASIL KONUŞMAMIZ GEREKENLER VAR…”
Çorum’da günlük korana vakasının 750’lere ulaştığını, sadece Kasım ayında 18 gün içerisinde 116 insanın hayatını kaybettiğini, 116 eve ateş düştüğünü, hastanelerde yer kalmadığını, eski devlet hastanesinin 2021 yılında açılacağının açıklanmasına rağmen halen hiçbir çalışma yapılmadığını üzülerek izlediklerini söyleyen Tahtasız, “Hastaların ilçelere çevre illere götürülmeye çalışıldığını; tüm dünyada faizler 0’lara gelmiş iken, bizde faizlerin sürekli arttığını; dövizin, altının alıp başını gittiğini; pazarda her şeyin ateş pahası olduğunu; bir yanda ekonomik sıkıntılar, bir yanda yeni pandemi yasaklarını; 20 yaş altı ve 65 yaş üstünün evde kalma zorunluluklarını; eğitimin durduğunu; yılsonuna kadar online eğitim kararı verildiğini; tableti olmayan çocukları; interneti olmayan köyleri; iş yerleri kapanmış esnafımızı; evlerine ekmek götürmeye çalışan emekçileri, işsizleri; kış başlamış doğalgaz, elektrik, su faturalarının nasıl ödeneceğini düşünen insanları; bir yanda israfı bir yanda yarım kalan yatırımları; kahvecileri, servisçileri, lokantacıları, kantincileri ve diğer işyeri kapanan iş yapamayan esnaflarımızın sorunlarını konuşmak isterdik. Canlarını ortaya koyan sağlık çalışanlarının feryadını konuşmak isterdik” dedi.
“KİMSE TÜRKİYE’Yİ 90’LI YILLARA GÖTÜREMEZ”
“Yönetemiyorsunuz, ölüyoruz diyecekken, ne yazık ki Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na, varlığını neye borçlu olduğunu çok iyi bildiğimiz, ismini dahi anmaya tenezzül etmeyeceğimiz bir cezaevi müdavimi tarafından ağır ifadeler kullanılmış, ölüm tehditleri yapılmıştır” diyen Tahtasız, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“İktidarın samimiyetini bu olaya göstereceği tepkiden anlayacağız.
Bu ülke; korkusuz, yüreği ülke sevgisiyle dolu, yarınlara umutla bakan milyonlarca aydınlık insanların vatanıdır. İşte bizi ayakta tutan da budur.
Cumhurbaşkanının, Adalet Bakanının, savcıların görevlerini yapmalarını; bu ruh hastası hakkında gerekli hukuksal süreçleri biran önce başlatmalarını bekliyoruz.
Bu ülkenin üreten emekçilerine, üretime sebep olan iş insanlarına, namusuyla devletini kollayan memurlarına, helal para kazanıp vergisini ödeyen gerçek vatansever milyonlarına saygı ile duyururuz.
Emperyalist güçlere boyun eğmemişiz ki, medet umduklarına bakın hele. Türkiye’de özgürlük hakim olacak. Türkiye’de adalet hakim olacak
Türkiye’de eşitlik hakim olana dek mücadelemiz sürecek.”
(Haber Merkezi)
