Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı Mehmet Akif Aras, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sürdürdüğü “Fırat Kalkanı” isimli sınır ötesi operasyonuna destek vererek “Gönüllerimiz ve dualarımız TSK ile beraberdir.” dedi.
Türkiye’nin 24 Ağustos gecesi şafak vaktinde ülke güvenliğini ilgilendiren çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir güne uyandığını vurgulayarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “Fırat Kalkanı” ismiyle IŞİD kontrolündeki Cerablus ve Keklice bölgelerinde koalisyon güçleriyle birlikte sınır ötesi operasyonu başladığını hatırlatan MHP İl Başkanı Aras, bu operasyonun amacının ülkemizin güvenliğini sağlamak olduğunu dile getirdi.
Sınır boyunca konuşlanan askeri unsurlarımızın hava destekli top ve tank atışlarıyla IŞID hedeflerini vurduğunu, yıllardır süren Suriye’deki iç savaşın Türkiye’nin iç ve dış güvenliği için çok ciddi bir tehdidi ortaya çıkardığını, ülke sınırına mücavir bölgelerde PKK’nın Suriye kolu PYD ve İŞİD kontrolüne girdiğini, hatta bölgede PKK/PYD tarafından 3 sözde kanton oluşturulduğunu söyleyen Aras; “Nihai amaçları bu üç kantonu birleştirip daha da genişleterek sınırımız boyunca Barzani modelinde özerk yönetim bölgesi oluşturmaktır. İlerde bu bölge bağımsız Suriye-Kürt Devleti’ne dönüştürülecektir. ‘4 parçalı büyük Kürdistan’ hayalinin Irak’tan sonra Suriye bölümü de bu şekilde hayata geçirilecektir” dedi.
PKK’nın Kobani ile Afrin kantonları arasındaki bölgede uzun süredir IŞİD kontrolü olduğunu belirterek bu örgütün bölgedeki mevcudiyeti ve yaşanan yoğun çatışmaların sınır bölgemizdeki yerleşim alanları için çok vahim güvenlik riskler oluşturduğunu söyleyen MHP İl Başkanı Aras sözlerini şöyle sürdürdü: “IŞİD’ın Türkiye’nin içinde de terör eylemi yapma potansiyeli kazanmıştır. TSK’nın 24 Ağustos sabahı başlattığı askeri harekatın öncelikli amacının bu bölgeyi IŞİD’ten tamamen temizlemek olduğu açıklanmıştır. MHP Celabrus’a yönelik başlatılan askeri harekatı çok olumlu bir gelişme olarak görmekte ve bütünüyle desteklemektedir. Siyasi iradenin kararlı ve tavizsiz tutumunun arkasında milletçe durduğumuzu bu vesileyle açık ve güçlü bir şekilde ifade ediyoruz.
Bu bölgedeki Türkiye-Suriye sınırının güvenliğinin tam olarak sağlanması, IŞİD’ın lojistik ve insan kaynakları ikmal yollarının kesilmesi ve sınırımızdan terörist sızmalarının önlenmesi acil bir ihtiyaçtır. Cerablus ve mücavir alanların IŞİD unsurlarından temizlenmesi, Türkiye’ye yönelik güvenlik tehdidinin bertaraf edilmesinde çok önemli adımlar olacaktır. IŞİD’ten arındırılacak bu bölgeye PKK/PYD terör unsurlarının yerleşmesinin önlenmesi, PKK’nın üç kantonunun birleştirilerek sınırımız boyunca bir Kürt koridoru oluşturulmasının önüne geçilmesi de hayati önem taşımaktadır. PYD’nin Fırat’ın batısına geçmesinin önlenmesinin Türkiye’nin kırmızı çizgisi olduğu açıklanmıştı. Ancak PYD maalesef Fırat’ın batısına geçmiştir. PYD’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri Cerablus’un güneyindeki Menbic’e girmiştir. ABD bu konuda daha önce verdiği sözleri tutmamıştır. Şimdi PYD’nin Menbic’ten ayrılarak Fırat’ın doğusuna çekilmesinin sağlanması da büyük önem taşımaktadır.
Bunlar ülkemizin hiç kimsenin karşı çıkamayacağı meşru güvenlik ihtiyaçlarıdır. Türkiye’nin bu düşüncelerle derinliği askeri ihtiyaçlara göre belirlenecek şekilde Cerablus bölgesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde bir “Güvenli Bölge” oluşturulması üzerinde önemli durulması yerinde olacaktır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması Türkiye için olduğu kadar bölgesel barış ve istikrar için de hayati önem taşımaktadır. Türkiye’nin oluşturacağı bu “Güvenli Bölge” geçici bir süre için öngörülmelidir. Bu süreyi de Suriye’de yaşanacak gelişmeler tayin edecektir. Harekata katılan kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımızın başarısı için gönüllerimiz, yüreklerimiz ve dualarımız onlarladır. Yüce Allah Türkiye’nin ve aziz milletimizin yar ve yardımcısı olsun”
(Volkan SINAYUÇ) 
Editör: TE Bilisim