Sınav sisteminde sık sık değişiklik yapılmasını eleştiren Yaşar, "Başarılı olabilecek bir sistem en az 11 yıl boyunca uygulanabilir olmalıdır. Çünkü sistem gereği bu öğrenciler 11 yılın sonunda gerekli dönüt vermeye ancak başlarlar" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla herhangi bir bilimsel çalışma, altyapı hazırlığı olmadan alelacele kaldırılan TEOG’un yerine getirilen sistemin halen revize edilmeye çalışıldığını kaydeden Yaşar, açıklamasında şunları dile getirdi:

“Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın bugünkü açıklamalarına göre, liseye girişte uygulanacak yeni sistemde sadece 8. sınıftan soru sorulacak sınav süresi 135 dakika, soru sayısı ise 90 olacak.

Eğitim-İş olarak üç yıllık eğitimin 60 soruda ölçülmesinin bilimsel olarak yanlış ve ölçme değerlendirme ilkelerine aykırı olduğunu belirtmiştik. Şimdi soru sayısı 90’a çıkarılmıştır, ancak derslere göre soru sayısının dağılımı hala sağlıklı değildir. Sınavda, haftada 2 saat olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisinden de 10 soru, haftada 4 saat olan İngilizce dersinden de 10 soru sorulacaktır. Soru sayısı, haftalık ders saati sayısına göre belirlenmelidir. Ayrıca 135 dakikalık tek oturumlu sınav süresi öğrencilere uzun gelecektir ve mutlaka sınava 10 dakikalık ara verilmelidir.

Sınavda sadece 8. sınıf programından soru geleceğini belirten Bakan, 6 ve 7. sınıf programlarından soru sorulmasının velileri, ilave kaynakları aramaya, dershaneciliğe iteceğini belirtirken maiyetinde görev yapan onlarca eğitim uzmanının bugüne kadar bunu göremediğini de ifade etmiş oldu. O halde sormak gerekmez mi, bu kişiler gerçekten uzman mıdır? Uzmansa hangi alanda uzmandır?

Bakanın dediğine göre “Hiçbir çocuk tercih etmediği okula yerleşmeyecek.” Ancak fen liselerinin 33 bin, sosyal bilimlerin 10 bin, Anadolu liselerinin 340 bin olmak üzere toplam kontenjan sayısı 380 bindir. Kontenjanı az olan okullar daha çok öğrenci tarafından tercih edildiğinde oluşacak yığılma nasıl aşılacaktır? Burada okul başarı puanı devreye girmesi gerekirken, Bakan başarı puanının dikkate alınmayacağını açıklamıştır. Özel okullarda notların şişirilmesine yıllardır engel olmayan Bakanlığın, şimdi devlet okullarındaki çocuklarımızın gerçek başarılarını yok sayması büyük bir haksızlıktır.

Bakan Yılmaz’ın açıklamaları, “sınav kaldırılacak, çocuklarımız yarış atı olmaktan kurtarılacak, çocuklarımız dershanelere mahkûm edilmeyecek” gibi söylemlerin temelsiz olduğunu, aksine daha çok sınav, daha çok belirsizlik, daha çok torpil ve daha çok eşitsizlikle karşı karşıya kalacağımızı göstermektedir. Başarılı olabilecek bir sistem en az 11 yıl boyunca uygulanabilir olmalıdır. Çünkü sistem gereği bu öğrenciler 11 yılın sonunda gerekli dönüt vermeye ancak başlarlar.”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim