Necmeddin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Araştıran Okul Akreditasyon ve Değerlendirme Merkezi Kurucusu Prof. Dr. Mustafa Yavuz’un konuşmacı olarak katıldığı konferans, dün Devlet Tiyatrosu Salonu’nda gerçekleştirildi.
Vali Yardımcısı Recep Yüksel, İl Millî Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, Millî Eğitim Müdür Yardımcıları, okul müdürleri ve çok sayıda okul yöneticisi ile öğretmenin katıldığı etkinlik, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Etkinliğin açış konuşmasını yapan Vali Yardımcısı Recep Yüksel, geçtiğimiz günlerde Millî Eğitim Bakanlığı tarafından “2023 Eğitim Vizyonu Belgesi”nin kamuoyuyla paylaşıldığını hatırlatarak, bugünkü konferansta okul yöneticilerinin bu konuda bilgilendirileceğini söyledi.
Ardından kürsüye gelen Prof. Dr. Mustafa Yavuz, sınav sisteminin sık sık değiştirilmesinin, eğitim sistemini tek başına iyileştirmeye yetmediğine dikkat çekti.
Eskiden öğrenmek için okula ve öğretmene ihtiyaç olduğunu ancak günümüzde ise öğrencilerin çok farklı kaynaklardan ve internet ortamından her şeyi rahatlıkla bulabildiğini belirten Prof. Yavuz, bu nedenle okulların kendilerini yenilemesi ve güncellemesi gerektiğini vurguladı.
Okulların 500 yıl önceki gibi devam etmesi durumunda öğrencilerin okula sadece diploma almak için gittiği yerler hâline geleceğini kaydeden Yavuz; “Okulların kendilerini güncellemesi lazım. Okullar, her geçen gün gelişen teknoloji ve gelişen dünyaya ayak uydurmak zorunda. Bunun için dijital içerik üretmeliyiz. Okulların 500 yıl önceki gibi devam etmesi durumunda öğrenciler okula öğrenmek için değil, diploma almak için gidiyor. Okul, diploma şantajı ile öğrenciyi okulda tutuyor. Okullar öğrencilere, ‘Bana gelmezsen diploma alamazsın’ diyor, ‘Bana gelmezsen öğrenemezsin’ demiyor.” ifadelerini kullandı.
İnsanların eğitimden beklentilerinin giderek farklılaştığını dile getiren Yavuz; “Bilgi toplumu ve küreselleşme ile birlikte artan uluslararası rekabet, bir taraftan öğrenmeyi ve okulu öne çıkarırken diğer taraftan bireyler okulda öğrenemediklerini okul dışı öğretim merkezlerinden öğrenme eğilimine girmektedirler. Değişimin öncüsü olması gereken okullar, değişimin hızına ayak uydurmakta zorlanmaktadır. Kendi kendine değişemeyen okullar, sık sık dış müdahalelerle değiştirilmeye çalışılmakta, bu durum travmalara neden olmaktadır. Bu nedenlerle okulların yönetim ve eğitim süreçlerini değerlendirip, onların gelişimine kılavuzluk edecek değerlendirme kuruluşlarına ihtiyacı vardır. Ayrıca bir dış değerlendirme ve akreditasyon sürecinden geçmeden kendisini başarılı ilan eden okulların kamuoyundaki kurumsal itibarı bakımından dış bir kanıta ihtiyaç duyması kaçınılmazdır.” diye konuştu.
“ÜLKEMİZDE DEVAMSIZ ÖĞRENCİLER DAHA BAŞARILI”
Dünyada devamsızlık rakamları en yüksek ülkelerden birinin Türkiye olduğunu belirten Yavuz, buna karşın Türkiye’de devamsız öğrencilerin daha başarılı olduğuna dikkat çekerek; “Devamsızlık rakamlarının en yüksek olduğu ülkelerden biriyiz. Türkiye’de devamsız öğrenciler daha başarılı. Çünkü devamsız öğrenciler rapor alarak okul yerine kurs merkezlerine gidiyor. Okula gitmezsen daha başarılı oluyorsun algısı oluşuyor bu durumda. Öğrenciler için okulda geçen vakit, boş vakit gibi geliyor.” şeklinde konuştu.
(Recep SERBES)
