Kanser Haftası nedeniyle düzenlenen konferansta konuşan Zehir, amaçlarının farkındalık yaratmak, bilgiyi tabana yaymak, hasta ve hasta yakınlarını bilgilendirmek ve en önemlisi de hastalara destek olmak olduğunu söyledi.
Kanserin derecesi ne olursa olsun tedavisi zor ve insanı hırpalayan bir hastalık olduğunu belirten Zehir, ilk dönemlerde insanların kendilerine konulan kanser tanısı karşısında çok değişik tepkiler verebildiğini, konulan teşhis sonrasında artık hasta olarak tanımlanabilecek kişinin maddi ve manevi tüm varlığının tehdit altında olduğunu ifade etti.
Zehir, "Hastalığın ne düzeyde olduğu kadar ne kadar süre daha yaşanılacağı hep bir soru işaretidir. Çoğu zaman hastalar için verilen ilk tepki şok olmak hatta inanamamaktır. Hemen ardından sıkıntı, çaresizlik, panik duyguları başlar. Korku, umutsuzluk, suçluluk, çaresizlik, terk edilme ve en önemlisi de ölüm duygusu ile karşı karşıya kalınmıştır" diye konuştu.
Gerçeği kabullenmenin zor olduğunu dile getiren Zehir, “Bu yüzdendir ki tedavi dönemini en iyi şekilde geçirebilmek için her şey yapılmalıdır. Ruhen ve fiziken en iyi performans gösterilmelidir. Biz doktorların yüreğinde yalnızca bir hastaya karşı değil, bir hayatın var olmasına ya da varlığın sürdürülmesine dair ne kadar duygu varsa birikmekte. Bu yüzden hastalarımızı daha iyi anlamak ve iyileştirmek adına her imkânı kullanmaya yönlendirmekteyiz.
Bu durumda daha fazla insana yardım etme imkânı bulduğumuz mesleğimizi icra ederken bizi en mutlu eden hastalarımızın gülümsemesidir” şeklide konuştu.
(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim