Umut Radyo’da Meltem Danışman Çınar’la birlikte hazırlayıp sundukları “Çorum Güncesi” programında Çorum’un güncel konularına değinen Yolyapar, her krizin aynı zamanda bir fırsat olduğunu hatırlatarak, “Bu süreçten çıkışta, ülkemiz adına büyük fırsatlar olduğu kanaatindeyim. Bunun tek şartı, barış ve kardeşlik ortamında, sanayi, tarım, ticaret, hizmet sektörlerinde, kısaca her alanda daha çok üretmektir. Üretip ihraç etmektir. Onun için, lütfen bizi germeyin, ayrıştırmayın, kutuplaştırmayın! Birlik ve beraberlik içinde ileri hedeflere doğru yürüyelim!” ifadesini kullandı.
Meltem Danışman Çınar, TÜİK verilerine göre genç nüfusun en düşük olduğu iller arasında Çorum’un 10. sırada yer aldığını, Yolyapar’ın da bu bilgiyi 29 Mayıs günü manşetten “Çorum emekli kenti oluyor” başlığı altında değerlendirdiğini hatırlatarak, bu konuyu yeniden açmak istediğini söyledi. Mehmet Yolyapar, “Büyük Çorum” hedefini sık sık dile getirdiğini, bunun kendi kırsalından değil, dışarıdan genç ve nitelikli göç alarak mümkün olabileceğini belirterek şöyle konuştu:
“Çorum’un 1980’lerde başlattığı sanayileşme hamlesini sürdürebilmesi için, başta ulaşım altyapısının tamamlanmasına ihtiyaç var. Havalimanı kısa sürede yapılmalı, demiryolu projesi hızlandırılmalı. Çorum’a ileri teknolojinin getirilmesine fırsat sağlanmalı. Bunun yanısıra, Çorum kültür, sanat ve turizm açısından sahip olduğu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmeli. Bir de, Hitit Üniversitesi’nin hızla büyümesine, kente dinamizm kazandırmasına, gelişimine katkı sağlamasına ihtiyaç var.”
“Büyük Çorum projeksiyonunu çizerken, diğer unsurların yanısıra, Hitit Üniversitesi’ne de büyük misyon yüklüyoruz. Örneğin, 2023’e kadar öğrenci sayısının 50 bine çıkmasını, hatta ikinci aşamada 80 bine ulaşmasını hedef olarak ortaya koyduk. Çünkü, Çorum’dan çok daha küçük kentlerin üniversite öğrenci sayıları 40-50 binlere ulaşmış durumda. Çorum’da ise bu rakam belirli bir periyotta artarak giderken, şimdi yeniden 17-18 binlere gerilemiş görünüyor.”
“Çorum’un emekli kentine dönüşmesini, dinamizmini kaybetmesini ben Çorum’un bir evlâdı olarak içime sindiremiyorum. Kimse de bunu kabullenmemeli. Anadolu Kaplanı diye nitelenen bu kenti eski dinamizmine yeniden kavuşturmak, hepimizin tarihi sorumluluğu. Torunlarımıza karşı da büyük vebal taşıyoruz. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, karşıt görüşlere hoşgörü temelinde, tek yürek olmalıyız, Çorum’u daha yaşanır bir kent haline getirmenin çabasını hep birlikte sergilemeliyiz.”
(Haber Merkezi)
