Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin son yıllardaki Türkiye-Ortadoğu politikalarının, toplumdaki barış, çözüm ve huzur beklentilerine vurulmuş çok ağır darbeler yarattığını ifade eden Küçükbayatlı, Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin yeni uygulamalarla 24 Temmuz’dan sonra Türkiye’ye verecekleri zararların tamir edilemez yaralara yol açacağını dile getirdi.
Türkiye’nin barışa ve çözüme ihtiyacının olduğunu kaydeden Küçükbayatlı, açıklamasında şunları bildirdi:
“Toplumsal, tarihsel ve siyasal sorunlarımızın çözümü karşılıklı diyalog, müzakere ve demokrasinin geliştirilmesiyle mümkündür. Şiddet sarmalının büyütülmesi ve sürdürülmesi hiçbir taraf ve toplumun hiçbir kesimi için kalıcı, demokratik ve eşitlikçi bir çözümün yaratılmasına hizmet etmeyecektir.
Türkiye, geleceği bakımından çok önemli bir kavşaktadır. Erdoğan-Davutoğlu ikilisi tarafından ilan edilen yeni dönem politikalarının ve uygulamalarının “hayırlı” bir sonuca varma ihtimali yoktur.
Meclis’teki çoğunluğunu kaybeden ve ölünceye kadar Türkiye’yi “tek adam” olarak yönetme hayali yıkılan Erdoğan’ın hazırladığı şiddet ortamının sınırları yoktur. Hedefi, ona eski gücünü geri verecek bir yeniden seçimin kurgusunu yapmaktır. Koalisyon kurulmasını imkânsızlaştırarak, seçim yenileninceye kadar tek başına iktidarda kalma planı da ülkeyi felakete sürükleme planıdır.
“Terörle kapsamlı bir mücadele içerisine girdiği” izlenimi uyandırarak, milliyetçi ve militarist bir iklim yaratarak yeniden seçimle tek parti iktidarına geçişin sağlanması planı, iktidar için ülkeyi yakma planıdır. Erdoğan-AKP iktidarının, Kürt halkına yönelik mücadeleyi, IŞİD’le mücadelenin içine sokması asla kabul edilemez.
Askeri saldırılar ve bombalamalar, siyasal gözaltı operasyonları ve baskılar bir an önce durdurulmalıdır. Konuşarak ve müzakere ile çözülemeyecek hiçbir sorunumuz yoktur.
Türkiye demokrasi ve barış güçlerine, vicdan ve sorumluluk sahibi tüm yurttaşlarımıza bir kez daha çağrı yapıyoruz. Bugün susma ve bekleme günü değildir. İzledikleri politikalarla Türkiye’yi adım adım büyük bir çatışmanın içerisine sürükleyen Cumhurbaşkanı ve AKP’nin yaklaşımlarını kaygı ve endişe içinde izlemekle yetinemeyiz. Gelin hep birlikte barış, çözüm, adalet, demokrasi ve müzakere mücadelesini güçlendirelim. Kaybedilen her dakika atılacak adımların biraz daha zorlaşmasına yol açacaktır.”
(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim