Sağlıkta şiddeti katalog suç kapsamına dahil eden kanunun yürürlüğe girmesinin önemli bir adım olduğunu belirten Saatcı, bu adımın uygulamadaki seyrinin de bir o kadar önem taşıdığını söyledi.
Kolluk ve yargı mensuplarının, şiddet uygulayanlara yönelik geçmişte zaman zaman tanık oldukları müsamahakâr tavırların yeni kanunla son bulması gerektiğini kaydeden Saatcı, “Aksi durumda, kanuni düzenlemeye rağmen vicdanlar sızlamaya devam eder ki bundan da en fazla hayati önemi tartışılmaz sağlık hizmet zinciri zarar görecektir. Çünkü geldiğimiz aşamada sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, toplumsal bir soruna dönüşmüş durumdadır. Şöyle ki şiddetin sebepleri hususunda sağlık sisteminin alt yapısı kadar toplumun karakteristik özelliklerinin de etkili olduğu görülmektedir. Örneğin; eğitim durumu, sosyal statüsü, yaşı, cinsi ne olursa olsun bir hasta veyahut hasta yakını, sağlık hizmeti alırken, herhangi bir sorunla karşılaştığında ya da makul olmayan talebi karşılanmadığında, hemen sözlü ya da fiziki “ceza kesme”ye yönelebilmektedir. Bu duruma; istihdam yetersizliği, aşırı iş yükü gibi nedenlerle çalışanları meslekten soğutan sağlık sisteminin tarihi sorunları da eklendiğinde, ortaya her ay yayınlamış olduğumuz iç karartıcı sağlıkta şiddet tablosu çıkmaktadır” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi) 
 

Editör: TE Bilisim