Bu ilginç isteğin kabul edildiğini ve o tarihten itibaren sendika üyelik aidatlarının işveren olan devlet tarafından ödenmeye başlandığını kaydeden Efe, 2009’da Anayasa Mahkemesi’nin bu uygulamayı durdurduğunu Hükümetin de bir müddet sonra anayasal yasaktan kurtulmak için Meclis’ten geçirdiği düzenleme ile ödemenin ismini değiştirerek “aidat” ödemesine devam ettiğini vurguladı. Bugüne kadar devam eden o uygulamanın yeni adının ‘’toplu sözleşme ikramiyesi’’ olduğunu anlatan Serdar Efe, devletin, memura 3 ayda bir ödeme yaptığını, memurun da her ay o parayı sendikasına ödediğini vurguladı. Efe, “Sendika aidatını ortalama 20 TL olarak düşünürsek bir üye üç ayda toplam 60 TL aidat ödüyor. Devlet, ikramiye olarak 3 ayda bir 102 TL verdiğinde 60 TL’yi aidat olarak veren üyeye 42 TL kalacak. Memur-Sen ise kendi üyesine bunun 204 TL olarak ödenmesini talep ediyor. Böyle bir uygulama iki sebepten ötürü kabul edilemez. İlki; sendikalıyım diye devlet niye bana ikramiye veriyor? Kimin parasını kime veriyor? Benim sendikaya üye olmamın ortaya çıkardığı maliyeti “ikramiye” adı altında neden vatandaş vergileriyle ödemek zorunda bırakılıyor? Üye sendika aidatını külfet olarak görüyorsa, sendikaya üye olmaz o zaman. Sırf sendikaya üye olsun diye, devlete o aidatı “ikramiye” adı altında ödetmek halkın hakkına girmektir, vebaldir. İkincisi; sendikacılığın ruhuna terstir. İşverenden avanta alınarak işverenle mücadele edemezsin. Geçmiş toplu sözleşme görüşmeleri bu iddiamızı doğrular mahiyettedir. Bu uygulama Türkiye’de özellikle sendikacılığı öldüren, ikramiyeyi kaptığı işverenle toplu sözleşme masasında memurun hakkını iç eden işbirlikçi sendikacılığa kan pompalıyor. Özgür Eğitim-Sen olarak toplu sözleşme sürecinde de dile getirdiğimiz talebimizi yineliyor ve hükümete bir çağrıda bulunuyoruz: Vergi dilimi düzenlemesiyle dar gelirli memurun, bordrolunun yakasına yapışmak yerine “ikramiye” adı altında hülle ile sendikalara yapılan üye aidatı ödemesini durdurun. Üye kendi maaşından kendisi ödesin üyelik aidatını. Bu şekilde belki sendikasından hesap sorabilen üye profilini de görürüz! Öte yandan devletten nemalanan sendikacılığın da sonu gelir. Her üyesinin bilinçli, özgür iradesiyle üyeliklerini başlattıkları bir sendika olarak Özgür Eğitim-Sen’in korkusu da çekincesi de yoktur! Hükümet böyle bir karar alırsa atacağı adımları destekleyeceğimizi şimdiden ilan ediyoruz” dedi.

(Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim