Dünya’nın Özge Yavuz imzalı haberi şöyle. 

BİLSAR’IN ABD AÇILIMI ÇORUM’A YARAYACAK

Avrupalı 30 üst segment markaya üretim yapan, Türkiye’nin tek çatı altındaki en büyük gömlek üreticisi Bilsar, şimdi de ABD’li 6 firmayla flört ediyor. Çorum OSB’de yıllık 2 milyon 200 bin adetlik üretim yapan şirket, yeni siparişleri karşılamak için, ilde, 20 milyon liralık ek yatırım yapacak. Yeni yatırımla birlikte toplam istihdam bin 400’e ulaşacak.

Türkiye, pandemiyle birlikte üretimde kan kaybeden ve lojistik sorunlar nedeniyle müşterilere karşı cazibesini yitirmeye başlayan Uzakdoğu’ya karşı, birçok sektörde önemli avantajlar yakaladı. Bunların başında ise hazır giyim geliyor. Türk hazır giyimciler, bu dönemde Avrupa’dan önemli siparişler almayı başardı. Bunu da, yabancılara karşı sunduğu birçok özellikle sağladı. Ödeme sürelerinin 4-5 aya kadar çıktığı pandemi döneminde, büyük bir finansman yükünün altına giren birçok Türk üreticisi, Uzakdoğu’nun akreditifli ve peşin ödeme şartlarına karşı bu alanda avantaj yakaladı. Öte yandan Avrupalı, ABD’li müşterilerine koleksiyon hazırlayıp sunan, hatta onlara tasarım desteği de veren birçok Türk şirketi, bu yabancı markalarla kol kola girerek adeta onlarla bir iş ortağı gibi çalışmaya başladı. Sürdürülebilirlik alanında da önemli adımlar atan Türk firmaları, Avrupalı ve ABD’li firmaların radarına girdi. Bu saydığımız firmalara örnek gösterilebilecek bir başarı da, Çorum’da tek çatı altında yılda 2.2 milyon adet gömlek üreten Bilsar’dan geldi. Pandemi döneminde müşterilerini kaybetmeyen ve bunun için birçok girişimi hayata geçiren Bilsar, şimdi ABD’li firmalarla flörtte. Bu görüşmeler ise, yeni yatırımlar getirecek. Çorum’da 20 milyon TL’lik ek yatırıma hazırlanan şirketin patronu Selman Bilal’le, yeni dönemdeki hedef ve fırsatları konuştuk…

SEKTÖRDE NELER OLUYOR? YABANCI MÜŞTERİLER UZAKDOĞU’DAN TÜRKİYE’YE GELİYOR MU?

Öncelikle şunu belirtmeliyim, sektörde teknolojik bir dönüşüm süreci var. Bu alana yatırım yapan kazanacak. Firmamızdan örnek vermek isterim. Biz sanki pandemiyi hissetmiş gibi, bu dönemden önce, 3 boyutlu ürün geliştirme yatırımına başlamıştık. Eskiden her hafta elimizde valizlerle Avrupa’daki müşterileri ziyaret eder, onlara koleksiyonumuzu tanıtırdık. Artık bunu 3D teknolojisiyle, oraya gitmeden yapıyoruz. Öyle cihazlar var ki, ürünün kumaşını da algılayıp, dökümünü bile ona göre yapıyor. Böylece biz, pandemi döneminde her hafta müşteriye dokunabildik, sürekli koleksiyon sunabildik. Fabrikamız pandemi başında hazırlık için sadece 3 hafta kapalı kaldı, sonra hiç kapanmadı. Öte yandan fabrikada verimliliği sürekli ölçen makinelere yatırım yaptık. Verimliliğimiz arttı, bu da maliyete olumlu yansıdı. Uzakdoğu’dan üretimi alıp, Türkiye’ye vermek isteyenler, işte bunlara bakıyor.

TASARIM VE VERİMLİLİK… PEKİ İŞİN FİNANSMAN BOYUTUNDA NELER YAŞANIYOR?

Sektör, finansman yoğun hale geliyor. Pandemi öncesinde müşteriler ihracattan sonra genelde bize 15-30, en fazla 45 gün sonra ödeme yapardı. Bu, tabii, sürekli çalıştığımız müşteriler için geçerli. Yeni müşterilerden ya akreditif ya da peşin ödeme isteriz. Pandemide müşterilerimizden 3-4 ve hatta 5 ay vade isteyenler oldu. Birçoğu da ürünleri stoklarımızda bıraktı. Hatta aldığı hammaddeyi de bıraktılar. Bütün finansman yükünü biz üstlenmek zorunda kaldık. Elbette bu durum, bunu dengeleyebilen firmalar için bir avantaj oldu. Bu imkanı sağladığımız için Uzakdoğu’ya karşı avantaj sağladık. Uzakdoğu’da akreditif açmadan mal alamazsın çünkü. Türk Eximbank bize çok destek oldu bu dönemde. Şimdi biraz daha geri çektik vadeleri, 60-90-120 güne geldi ama halen fonlama ihtiyacımız artıyor. Hammadde stoklarımız artıyor maalesef ama bunlar bize avantaja dönüyor.

BU YIL NASIL GEÇİYOR?

2018 iyi bir yıldı, oradaki rakamlara geri döndük. 2020 orta bir yıl oldu. Ama bu yıl yüzde 100’e geldik. Bu yıl 2 milyon 200 bin adetlik üretim yapacağız ve yıl sonu ihracat hedefimiz 31.5 milyon dolar.

2022 HEDEFLERİNİZ NELER?

Şu anda üretim için görüştüğümüz 5-6 ABD’li müşteri var. Çok büyük hacimli müşteriler… ABD’nin devreye girmesiyle hedefimiz yıllık 3 milyon adetlik üretim ve 42 milyon dolarlık ihracat. Şu anda tam kapasite çalışıyoruz. O nedenle ABD’li firmalara üretime 2022’de başlarız. Şu an deneme üretimlere başladık.

KAPASİTE DOLU’ DEDİNİZ, ÖYLEYSE YENİ YATIRIM YOLDA MI?

Çorum OSB’de yeni yatırıma başlayacağız. Biz bildiğiniz gibi, geçtiğimiz yıllarda iç pazarı küçültüp, oradan çıkmıştık. Çorum OSB’de mağazacılık sisteminin operasyonunu yönettiğimiz bir binamız vardı. Şimdi orayı üretime çevireceğiz. Makine, araç, enerji gibi alanlarda buraya yapacağımız yatırım 20 milyon TL olacak. Şu anda direkt çalışan sayımız 688, paydaşlarımızla toplam istihdam sayımız ise bin 271 kişi. İlave yatırım bize 110 ek istihdam sağlar.

ABD’Lİ VE AVRUPALI FİRMALAR TÜRKİYE’DE ÜRETİME NASIL BAKIYOR?

Türkiye’nin önünde büyük fırsatlar var. Ama bu firmaların buraya gelmesi öyle bir anda olmaz. Çok kolay değil. Çünkü devam eden 1-2 yıllık bir süreç var. Üretimler, anlaşılmış hammaddeler var. Adım adım kayıyorlar, model model getiriyorlar, bölüm bölüm aktarıyorlar. O konuda da rekabetçi olabilmemiz için, finansman sağlayabilmemiz, teknoloji yatırımlarını sürdürmemiz gerekiyor.

UZAKDOĞU İLE FİYAT KONUSUNDAKİ REKABETTE NE AŞAMADAYIZ?

Türkiye’deki birçok firma fasoncu değil artık, kendi tasarımlarını yabancılara satmaya başladılar. Ya da bu firmalarla birlikte koleksiyon geliştiriyorlar. Bilsar da öyle… Biz bütün süreçlerin içindeyiz, müşterilerin iş ortağı gibi çalışıyoruz. Fiyat konusunda Uzakdoğu’ya göre pahalıyız ama birçok avantajımız var. Yabancı müşteriler, onlara tasarım desteği de verdiğimiz için bizimle daha çok çalışmak istiyorlar. Uzakdoğu’dan bu servisi alamıyorlar mesela… Küçük adetli üretim yapabiliyoruz, finansman desteği veriyoruz, bahsettiğim gibi, stoklarını bile tutuyoruz. Tüm bunlar, aradaki fiyatı kapatıyor.

"ÇİN, İÇ PAZARA DA YÖNELECEK"

Selman Bilal, Türk hazır giyim firmalarının üretimde Uzakdoğu’ya karşı avantaj elde etmesini, Çin’in ekonomi politikasındaki değişimlerin de destekleyeceğini düşünüyor. Pandemide Çin yönetiminin, ihracat odaklı büyümenin çok da doğru bir model olmadığını gördüğünü belirten Bilal, “Konjonktürü takip ediyorum, Çin sadece ihracata yönelik büyümesinden rahatsız olmuş gözüküyor. Kaynakların sadece ihracatçı şirketlerde toplanması, toplum içerisinde gelir dağılımında dengesizliğe yol açıyor. Dolayısıyla Çin, iç pazarını da büyüterek dengeli bir büyüme hedefliyor” diyor.

Editör: TE Bilisim