Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün ev sahipliğinde gerçekleştirilen iftar programına Vali Vekili Adem Saçan, Garnizon Komutanı J. Kd. Alb. Ahmet Çelik, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül, eski Çorum milletvekilleri Cahit Bağcı, Adnan Türkoğlu ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda bir konuşma yapan Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, salonda tüm farklılıklarıyla, tüm renkleriyle, tüm zenginliğiyle Çorum’un olduğunu dile belirterek, “Bir olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız ve birlikte Çorum olacağız” dedi. Dolu dolu bir Ramazanı yaşadıklarını dile getiren Başkan Külcü, bu mübarek ayda toplumun bütün kesimleriyle iftar sofralarında buluştuklarını söyledi. Bu programlarda gerçek anlamda bir kaynaşma, muhabbet ortamı olduğunu kaydeden Başkan Külcü, bu muhabbet sofralarında insanların birlerine gönlünü açtığını ifade etti.

‘TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYAN, BU ŞEHİR İÇİN SÖYLEYECEK GÜZEL BİR SÖZÜ OLAN HERKESE VEFA BORCUMUZ VAR’
Bu birliktelikleri farklı bir noktaya taşımak istediklerini dile getiren Başkan Külcü, “Bir de yaptığı işiyle, emeğiyle, yüreğiyle, fikriyle, sevdasıyla bu şehre hizmet eden insanlar var. Bu kimi zaman hatırlı bir esnaf, kimi zaman sanayici, kimi zaman STK temsilcisi, kimi zaman bir hoca efendi, kimi zaman bürokrat, kimi zaman bir akademisyen, kimi zaman bir öğretmen kimi zaman gazeteci, kimi zaman siyasetçi olabilmektedir. Bunların hepsinin de ortalıkta çok görünen, çok tanınan insanlar olması gerekmiyor. İşini iyi yapıyor olması yeterli. Bu şehri dünün mirası olduğu kadar, yarının emaneti olarak gören bir anlayışla, taş üstüne taş koyan, bu şehir için söyleyecek güzel bir sözü olan herkese vefa borcumuz var. Onun için bugün bu salonda Çorum var. Tüm farklılıklarıyla, tüm renkleriyle, tüm zenginliğiyle Çorum var. Mevlana’nın güzel bir sözü var; “Dostlarını daima vefa ile hatırla can! Arayan sen ol, bulan sen; Tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen. Zira kula vefası olmayanın Hakk’a vefası olmaz” der. Bugün burada bu anlayışla oluşan bir topluluk var. Milletvekillerimiz var, belediye başkanlarımız var, iş adamlarımız, bürokratlarımız, sanayicilerimiz, esnafımız, yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz, hocalarımız, siyasetçilerimiz var. Bu şehre hizmet etmiş ya da ediyor olan herkesi hayırla yad ediyorum Şehir canlı bir organizma gibidir. Her an değişir, gelişir, tazelenir, yenilenir. Ve bir süreklilik esastır. Şehrin bugünlere gelmesinde, şu an aramızda olandan daha fazla burada bulunmayan insan vardır. Bu şehre hizmet eden herkesi, bu şehrin Belediye Başkanı olarak, tüm hemşehrilerimiz adına saygıyla, sevgiyle anıyorum. Hepsine müteşekkiriz” dedi. Çorum için herkesin yapacağı bir şeyin mutlaka var olduğuna işaret eden Başkan Külcü, herkesin bir işin ucundan tutması gerektiğini belirtti. Çorum’un Ortak hareket etme konusunda yeteri kadar başarılı olmadığını vurgulayan Başkan Külcü, birbirini aşağı çekerek hiçbir şeyi büyütmenin mümkün olduğuna dikkat çekerek birlikte başarmanın, birlikte büyük olmakla mümkün olduğunun altını çizdi. Herkesten kendi dünyalarında ortak hareket etme konusunda bir özeleştiriyi yapmalarını isteyen Külcü, bu konuda doğru bir değerlendirme yapılabildiğinde sonraki adımlar çok daha sağlıklı atılabileceğini, bunun bir sonraki adımının ‘ortak bir kent vizyonunun oluşturulması’ olduğunu belirtti.



‘BİZLER ŞEHRİN AKIŞINA KAPILIP GİDEMEYİZ. BİZİM, ŞEHRİN HAYATINA YÖN VERMEMİZ LAZIM’
Şehrin tüm dinamikleri ile bir araya gelerek, bir gelecek planlaması yapıp ona göre hedeflerin belirlenmesi çağrısında bulunan Başkan Külcü, “Ve o hedefleri gerçekleştirmek için birlikte aynı hedefe vuralım. Şehrin beklentilerini gerçekleştirmek evvelemirde, siyasetçinin görevidir, derseniz bunu kabul ederim. Ama tek başına yeterli mi derseniz, yine 15 yıllık tecrübe ile söylüyorum ki buna tek başına gücümüz yetmez. Olana da razı olamayız. Daha fazlası için, hep beraber daha fazla gayret göstermek zorundayız. Eğer şehri sadece dünün mirası değil, geleceğin de emaneti olarak görüyorsak, bu kaçınılmaz bir sorumluluktur. Bizler şehrin akışına kapılıp gidemeyiz. Bizim, şehrin hayatına yön vermemiz lazım. Özellikle sivil toplum kuruluşları, üniversite, meslek odaları, entelektüel çevreler, siyaset kurumu, medya. Bunlar sosyal yaşamın kurucu unsurları. Bunların, akışa razı olma lüksü yoktur. Bu kurumlar lokomotif görevi üstlenmek ve şehri 21. Yüzyılda gitmesi gereken, doğru hedefler neresi ise oraya taşımalıdır. Artık şehirler birbirleriyle rekabet ediyor. Dünya küçüldü. Her şey gözümüzün önünde. Böyle bir ortamda kaçınılmaz bir şekilde artık sadece devletler rekabet etmiyor. Şehirler de birbirleriyle yarışıyor. Tabi, İstanbul ya da Paris’le yarışalım, yarışmalıyız demiyorum. Ama herhangi bir şehir olarak da kalamayacağımıza inanıyorum. Bazı hususlarda eleştiri alsak da şimdiye kadar iyi geldik. Özellikle her fırsatta söylüyorum. Sanayicilerimize, iş adamlarımıza bir teşekkür borcumuz var. Bu topraklardan para kazanan insanlar, bütün zorluklara rağmen yeni yatırımlarını burada yapmaya devam ediyorlar. Merkezde artan nüfus bunun eseridir. İstihdam değerlerindeki veriler bunun eseridir. Bu değerlerin negatife dönmemesi için gayretimizi artırmalıyız. Kişiler olarak da şehir olarak da dünyadaki değişimi her alanda doğru okumalıyız. İnsanların ihtiyaçları hızla değişiyor. Tüketim alışkanlıkları hızla değişiyor. Buna bağlı olarak üretim yöntemleri hızla değişiyor. Alternatif ürünler çıkıyor. Bunu göz ardı edemeyiz. Hayat bisiklet sürmeye benzer. Sürekli pedal çevirmek gerekir. Pedal çevirmeyi bırakınca bir süre aynı hızla gidersiniz. Sonra yavaşlar, sonra şanslıysanız yeniden pedal çevirip hızlanabilirsiniz; ama beraber yola çıktıklarınız sizden daha ilerde olur. Çoğunlukla durur ya da düşersiniz. Buna benzer tecrübeleri, şehir olarak yaşadığımızı biliyorum. Şehrin bunu biz vizyon olarak kavraması, belirlemesi lazım. Sanayicimizi, üreticimizi bu konuda yalnız bırakmamalıyız. Çünkü sonuçlarından toptan fayda ya da toptan zarar görüyoruz” dedi.



‘YÜK OLAN DEĞİL YÜK ALAN BİR ŞEHİR OLMALIYIZ’
Şehirler büyürse, ülkelerin büyüdüğünü şehirler küçülürse, ülkelerin küçüldüğünü dile getiren Başkan Külcü, “2023 hedeflerine ulaşmak için bu dinamizmi korumalıyız. Ülke olarak önümüzde 2023 hedeflerimiz var. Siyaseten bunları destekleyen olur, yetersiz gören olur. Bunların hepsi mümkündür. Ulaşılır, ulaşılmaz. Bunlar tartışılabilir hususlar. Bizim de şehir olarak 2023 hedeflerimiz olmalı. İhracatımızı nereye çıkaracağız? Kişi başı milli gelirimiz ne olacak? İstihdam sayısı, işsizlik oranı vs. bunları planlamak ve yük olan değil, yük alan bir şehir olmalıyız. Böyleyiz demiyorum. Ülke olarak o hedeflere ulaşmak hayalimiz. Şehir olarak o hedeflere ulaşmak ise görevimiz… Şehre yapılan büyük yatırımlar var. Biten var, projesi devam eden var. Doğalgaz, duble yollar, otoyol projesi çalışılıyor, hızlı tren projesi yapılıyor. Şimdi gündemimizde havaalanı var. Yapılanı var, yapılacak olanı var. Hayatımda hiç popülizm derdim olmadı. Hep realist hep rasyonel davranmaya çalıştım. Ben inanıyorum, havaalanı dahil, 2023’ e kadar bunların hepsi yapılır. Çorum’un bu potansiyeli var. Bazı işlerde daha çok yoruluyoruz. Bazen birbirimizi daha çok yoruyoruz. Bazen gecikiyoruz. Ama sonunda başarıyoruz. Bunların hepsi gerçekleşir. Her konuda en iyisi biz oluruz diye bir iddiamız yok. En iyilerden biri olmak için tabi, bunları ölçek ekonomisi içinde söylüyorum. Şehir olarak bir iddiamız olmalı. Her şey istediğimiz gibi olmayabilir. Her şey istediğimiz zaman olmayabilir. Biz hep daha ötesi için çalışmalıyız. Hiçbir olumsuzluk bizim moralimizi bozmamalı.

‘HER ŞEYİ BAŞARIRIZ, YETER Kİ BİRBİRİMİZE SIMSIKI SARILALIM’
Her şeyi başarırız, yeter ki birbirimize sımsıkı sarılalım. Her konuda aynı şeyi düşünmek zorunda değiliz. Her işi aynı biçimde yapmak zorunda da değiliz. Ama ortak hedefler konusunda aynı hissiyatı taşımalıyız. Bir yanımızın zayıflamasının, Çorum’un zayıflaması, mecalsiz düşmesi olduğunu bilelim yeter. Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin dediğine göre bir olmak, iri olmak, diri olmak zorundayız. Bir olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız ve birlikte Çorum olacağız. Şehirlerin, kurumların hayatı da insanın hayatı gibi. Birlikte güçlüyüz. Farklılıklarımız, zenginliğimiz olmalıdır. Bir kilimin motifleri gibi, rengârenk ama uyum içinde… İhtilafları konuşarak, ayrılıkları konuşarak varılacak bir yer yok. İhtilafa düşenler hep kaybetti. İki kişinin ihtilafından hep 3. Kişi kazanmıştır. Hepimiz Çorum ortak paydasında buluşup, aynı hedefler için yürümeliyiz. Yani; bir olacağız, beraber olacağız, kardeş olacağız ve birlikte Çorum olacağız. Bizi ileriye taşıyacak olan ruh, bu ruhtur. Aslında Türkiye’yi büyük hedeflere götürecek olan da bu ruhtur, bu duygudur. Bu gayretlerin merkezi olan Belediyemiz her zaman emrinizdedir.



ÇORUM BELEDİYESİ’Nİ YENİDEN FORMATLAYIP, YENİDEN TANIMLADIK
Konuşmasında belediyecilik ve şehircilik anlayışlarına ilişkin de değerlendirmeler de bulunan Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, diğer kamu kurum ve kuruluşlarından farklı olan belediyeyi yeniden formatlayıp, tanımladıklarını belirterek, Çorum Belediyesi’nin 7 yıldır, bir özel sektör kuruluşu gibi yönetildiğini açıkladı. İnsanın doğumundan ölümüne kadar her anına şahitlik eden belediyeleri hem işleri, hem yöneticileri bakımından şehri en iyi tanıyan kurumlar niteleyen Başkan Külcü, bütün dünyada yerel yönetimlerin artık, yetkileri, imkanları, kaynakları ve sorumlulukları bakımından yönetimin ağırlık merkezi haline geldiğine dikkat çekti. Kendilerinin belediyeyi bu sorumluluk bilinciyle dizayn ettiklerini, mesaiyle tanımlanmayan bir çalışma temposu oluşturduklarına vurgu yapan Başkan Külcü, mesai saatlerini sabah 08.00 ila akşam 17.00 arasına sıkıştırmadıklarını, yapılacak bir iş varsa, artık belediyede o iş bitene kadar mesai olduğunu anlattı.

RİSK ALIYORUZ, KARARLI DAVRANIYORUZ, CESUR ADIMLAR ATIYORUZ VE SONUÇ ALIYORUZ
Belediye çalışmalarında mevzuata takılıp kalmadıklarını anlatan Başkan Külcü, “Bir yeniliğimiz de mevzuata takılmamak oldu. Elbette yasalara, hukuka, plana, programa uymak durumundayız. Uyuyoruz da. Ama kendimizi asla mevzuata teslim etmedik. İş adamlarımızın, esnafımızın ya da bir insanın özel hayatında olduğu gibi, biz de belediyenin işinde risk alıyoruz, kararlı davranıyoruz, Cesur adımlar atıyoruz ve sonuç alıyoruz. Vakit nakittir. Hiç birimizin vakti kıymetsiz değil. Hele şehrin vakti, hiç kıymetsiz değil. İsteyince bir çıkış bulunuyor. “ Ya bir yol buluruz, ya da bir yol yaparız” Sonunda çoğunlukla işi hallediyoruz. Buhara girişi, Bu hususta Buhara girişindeki yolun yapımı bir milattır. Belediyemiz proje yapan ve projeyi hayata geçiren bir belediye haline geldi Belediyemizi proje üreten ve bunları kısa sürede hayata geçiren bir belediye haline getirdik. Şehirde çok büyük işlere imza atıyoruz. Bunlar birçok insanın hayal dahi etmediği işlerdi. Hala nasıl yapıldığına inanamayan, nasıl yapıldığını anlayamayan çok insan var. Hem doğru işler yapıyoruz. Hem de işimizi doğru yapıyoruz.

BUGÜN DÜNLE MUKAYESE EDİLMİYOR
Bugün artık dünle mukayese edilmiyor. Ne yapılan iş ne beklenti olarak. Herkesin artık bir gelecek vizyonu var. İnsanlar dünden daha iyiyiz diyerek yetinmiyor. Doğal olarak hep daha fazlasını, daha iyisini istiyor. Böyle olunca biz de daha üretken olmak, daha yenilikçi adımlar atmak durumunda oluyoruz. Bu beklenti bizim heyecanımızı hep taze, motivasyonumuzu hep yüksek tutuyor. Başarımızın bir kaynağı da budur. (İHA)
Editör: TE Bilisim