İçimden bir his, galiba bu sefer olacak diyor. Eğer bu konjonktürde de havaalanını yapamazsak bir daha elimize böyle bir fırsat geçmez.

Sayın Başbakan geçtiğimiz günlerde Çorum’un havaalanına ihtiyacı olmadığını söylediğinde, belki de kamuoyundan bu kadar çok ses çıkacağını beklemiyordu. Hele bir de işin içine iş adamları da müdahil olup “Madem siz yapmayacaksınız, biz havaalanımızı kendimiz yaparız” deyince, dedim ki: “Sanırım bu kez bu iş olacak gibi. Hem de tüm engellere rağmen…”

Engellemelere rağmen diyorum, Çorum’a havaalanı yapılsın diye çalışan bir ekibin dışında, istemezük felsefesiyle hareket eden, bu yolda atılmaya çalışılan adımları baltalayan, aksatmaya uğraşan kendi içimizden de bir cenah var. Bakmayın siz onların halkın içinde sessiz kaldıklarına, veya havaalanını istiyormuş gibi gözüktüklerine. Perdenin arkasında durum başka.

Havaalanı konusunda tüm bunlar yaşanırken, Çorum’un değerli iş adamlarından Ahmet Ahlatcı, geçmişte dillendirdiği bir konuyu, tekrar gündeme taşıdı; “Pisti belediye yapsın, terminal ve kuleyi biz yapalım”…

Bu çıkışın ardından ilk tepki Sungurlu Belediyesi’nden geldi. Belediye Başkanı Abdulkadir Şahiner, Ahlatcı’nın çıkışına destek olarak, Sungurlu Belediyesi olarak makine ve ekipmanlarıyla havaalanı inşaatına destek olmaya hazır olduklarını ifade etti.

Top orta sahanın tam ortasındayken ben de Ahmet Ahlatcı’ buradan seslenmek istiyorum;

AHLATCI’YA AÇIK MEKTUP

Sevgili Ahmet Ağabeyim,

Birbirimizi yakınen tanırız. Kim ne söylerse söylesin, hakkınızda ne yorum yaparsa yapsın. Çorum’a ne kadar düşkün, ne kadar sevdalı olduğunuzu bilirim. Bu memleketin tarihine kalıcı izler bırakmak istediğinizi de biliyorum.

Çorum Türkiye’de en hızlı göç veren ve küçülen illerin başında geliyor. Süreç öyle bir noktaya geldi ki, bu küçülmenin önüne geçmek artık neredeyse imkansız. Yaşadıklarımız gösteriyor ki küçülme konusuyla ilgili reel bir politika da yok. Yapılabilecek tek şey Çorum’daki sosyal hareketliliği arttırmak. Dışarıda yaşayan Çorumluların, Çorum’a ayaklarını sıklaştırmak, yerli ve yabancı ziyaretçi sayısını arttırmak, iş dünyasının hareket alanını genişletmek.

Bu noktadaki en önemli argüman, havaalanı. Fakat tek başına havaalanı da yetersiz kalabilir. Çorum’un havaalanı dışında bence bir de havayolu şirketine ihtiyacı var.

Durun durun, hemen panik yapmayın. Havayolu şirketi dediysek onlarca uçaklık bir filodan bahsetmiyoruz. Bize 3 tane Airbus A 180 yeter de artar bile. Hadi yanına bir de kargo uçağı ekleyin olsun dört.

Bakınız Borajet diye bir şirket var. Bu şirketin sahibi Boston-Amerika’da yaşayan Dr. Yalçın Ayaslı isimli bir memleket sevdalısı. Yalçın Asyalı Nasdaq borsasında 1.4 milyar doların üzerinde işlem gören bir şirketin sahibi. Adamın Türkiye’de havayolu şirketine vs. ihtiyacı falan yok.

Yalçın Ayaslı memleketine hizmet etmek için 40 milyon euro yatırımla havayolu işine girmiş bir iş adamıdır. Adam yaptığı 40 milyon euro yatırım ile İtalya’dan 3 tane pervaneli uçak getirmiş. Sonra al sana havayolu şirketi.

Üç uçakla şirket mi olur demeyin, oluyor. Bakınız ben Pegasus’un Merzifon uçuşları için Ali Sabancı ile görüşürken o zaman Ali Sabancı bana demişti ki: “Ahmetcim bizim bir uçağımız günde 7 tur atar. Pegasus olarak Merzifon’a uçmak için uçuş rotalarına bakıp kârlılık getirip getirmeyeceğini iyi analiz etmemiz gerekir.”

Ayrıntıya dikkat çekmek isterim. Bir uçak havada bir günde 7 tur atabiliyor.

Bunların hepsini üst üste toplayınca aklıma bu fikir geldi:

Neden Çorum’un bir havayolu şirketi olmasın!..

Bizim bir havaalanımız olmuş olsa, Ahlatcı gibi bir girişimci de havayolu şirketini kursa, Çorum’dan tek bir uçakla yedi noktaya kadar sefer düzenlenebilir. 3 uçakla bu sefer sayısı 21 noktaya kadar çıkarılabilir.

Hayaller olmadan gerçekler olmaz.

Şimdi düşünün 3 tane uçağınız var. Birisi Çorum’dan İstanbul yönüne kalkıyor. Oradan İstanbul yolcusunu alıyor Antalya’ya geçiyor. Duruyor Antalya’dan Çorum yolcusunu alıyor ve Çorum’a uçuyor. Aynı uçak tekrar Çorum’dan yolcusunu alıyor Iğdır’a, Van’a veya Diyabakır’a uçuyor. Diğer taraftan tam tersi istikamette 2. bir uçak uçmaya başlıyor. Atıyorum uçağın birisi Antalya’ya doğru giderken diğeri Çorum’a doğru geliyor. Birisi İstanbul’a inerken diğeri Diyarbakır’a iniyor. Ve bunların hepsi 24 saatte oluyor. Yurt içi uçuş yapan bir uçağın havada kalacağı süre nedir ki. Bunlar farzı misal örnekler. Masa başına oturup hesaplamalar, rotalar daha detaylı yapılabilir.

Bakınız sadece 2 uçakla Çorum’u kaç noktaya bağlayabiliyoruz.

Şimdi tüm bunlar ışığında ben de diyorum ki;

Sevgili Ahmet Ağabey, havaalanı çıkışınız için bir Çorumlu olarak size çok minnettarım ancak yetmez. Benim bildiğim Ahmet Ahlatcı havaalanı ile de yetinmez, yanına kurar bir şirket, alır dört uçak, üzerine de yazar “AHL Air”… Sen o zaman bak Çorum’a ve Çorumluya. Bu memlekette ne iş adamları çıkıyor, ne ticaret dönmeye başlıyor, turizm hacmi nasıl genişliyor, ne yatırımlar geliyor.

Neden olmasın?..

Ahmet Ağabey, siz bir çıkış yaptınız, lütfen geri adım atmayın. Emin olun Çorumlu arkanızda. Merak etmeyin sizin havaalanı girişiminizi engellemeye çalışanlara bu halk zamanı gelince en güzel cevabı vermesini bilir.

Ben düşüncelerimi söyledim, gücümün yettiği, dilimin döndüğü kadar… Şimdi sıra Çorumlularda. Çorumlu, memleketine ve memleketini seven insanlara ya sahip çıkacak, ya da susup hak ettiğini yaşayacak.

“Ya aşağıdan, gökyüzünden geçen uçaklara bakarız, ya da gökyüzünden uçarak aşağıya bakarız”…

Editör: TE Bilisim