Çorum Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde, Karex Barış Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasına Çorum Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri temsilcileri, CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, Merkez İlçe Başkanı Ulaş Tokgöz, Emek Partisi İl Başkanı Cafer Gökmen, Merkez İlçe Başkanı Hıdır Aygün, HDP İl Başkanı Şeref Karataş, Hacı Bektaş Veli Vakfı Şube Başkanı Nurettin Aksoy, ADD Şube Başkanı Uğur Demirer, KADEŞ Halkoyunları Derneği Başkanı Emine Özten ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Çorum Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü, Eğitim Sen Şube Başkanı Ali Ekber Beyaz, yıllardır barış istediklerini ve sonuna kadar bu taleplerini dile getireceklerini belirtirken, birlikte mücadele çağrısı yaptı.
“ARADAN 81 YIL GEÇTİ”
Ali Ekber Beyaz, eşitliğe, özgürlüğe, demokrasiye dair temel kazanımlar her gün biraz daha yok edildiğini belirttiği konuşmasında şunları dile getirdi:
“İkinci Dünya Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı öncesindeki ekonomik bunalıma benzer bir dönem yaşıyoruz. Tüm dünyada %1’lik sermaye sınıfı servetine servet katarken insanlık açlık ve yoksullukla mücadele ediyor.
Ülkelerin silah harcamaları sürekli artıyor, nükleer silahların sınırlandırılması antlaşmaları bir bir iptal ediliyor, yeni teknolojik silahların ve nükleer silah denemelerinin ardı arkası kesilmiyor.”
“SAVAŞIN BEDELİNİ EZİLENLEN ÖDÜYOR”
“Gerek savaşların/çatışmaların gerekse de pandeminin bedelini, savaşları çıkaranlar, pandemiye yol açan politikaları uygulayanlar değil yoksullar, ezilenler, emekçiler, kadınlar, çocuklar ödüyor. Kış aylarında derinleşmesi çok muhtemel pandemi ve ekonomik krizlerin insanlığın en büyük kırılmalarından birine dönüşme olasılığı içimizi parçalıyor.”
“HALKLARIN BARIŞ İÇİNDE YAŞAMASI OLANAKLIDIR”
“Halkların barış içinde yaşaması olanaklı ve gereklidir. Bunun yolu eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış mücadelesinden geçiyor. Barış, özgürlük ve eşitlik paydası altında birlikte ve ortak mücadele bir arada yaşamının zeminini de oluşturacaktır.”
“BARIŞ İÇİNDE YAŞAMANIN YOLLARINI ARAMALIYIZ”
“Yıkıcı düşmanlaştırma dili bırakılarak bırakarak silaha ayrılan kaynaklar bilim ve teknoloji yoluyla insanlığın ortak geleceğine hizmet etmesine aktarılabilir.
Birbiriyle iç içe çok kültürlü bir konumda olan bölgemizde etnik ve kültürel izler birbirine karışmıştır ve barış içinde birlikte yaşam, etnik ayrışmadan çok daha kolaydır. Birlikte ve barış içerisinde yaşamanın yolu İnsanlık tarihinin en önemli izlerini taşıyan bu bölgenin her türlü saldırganlığı ve kışkırtıcılığı boşa çıkaracak ve yeniden kendi huzurunu kendi eliyle sağlayacak birikimi olduğuna inanıyoruz. Duyarlılık, empati ve sağduyu bunu sağlayacaktır.
Çünkü ölen her insanla birlikte, farklılıkların zenginlik olarak algılandığı, kimsenin düşüncesinden, dini inancından, etnik kökeninden, cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa uğramadığı bir dünyada yaşama özlemimizden uzaklaştığımızı görüyoruz.
Çünkü atılan her bombayla, insanlık tarihinin ortak miraslarını kaybediyoruz ve eksiliyoruz.
Çünkü Savaşın yıkıntıları arasından yaşam değil umutsuzluk filizleniyor.
1 Eylül 2020 Dünya Barış Günü’nde dileğimiz, "insanların yıkımların gölgesinde değil, gelecek korkusu olmadan, barış içinde sağlıklı, geleceğe güvenle bakabilen bir çevrede yaşamasıdır.” (Haber Merkezi)
