Topluluk adına bir açıklama yapan KESK Çorum Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ertuğrul Alper, 10 Ekim 2015 Emek, Barış, Demokrasi Mitingi’ne sayılı günler kala ardı ardına yaşanan gelişmelerin AKP iktidarının ülkeyi adım adım iç savaşa sürükleyemeye devam ettiğine işaret ettiğini belirterek, “Bu noktada savaşa karşı yüreği barıştan yana atan milyonların sesini gür bir şekilde Ankara’dan tüm yurda duyurmayı hedeflediğimiz mitingimize en geniş katılımı sağlama ve barışın daha güçlü bir şekilde dillendirilmesi konusunda örgütlerimizin görev ve sorumluluğu daha da artmıştır” dedi.
AKP’nin kendisinden olmayan herkese karşı topyekun bir savaş sürdürdüğünü kaydeden Alper, “Öyleyse buna topyekun cevap verme, itiraz etme hakkımız vardır. 10 Ekim’de yüreği barıştan yana atan herkesle Ankara’da bu itirazı yükseltelim. Türkiye savaş lobisinin kanlı planlarına terk edilemez” ifadelerini kullandı.
Alper, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Savaşı ve kanı politikalarına alet edenler şunu çok iyi bilsinler ki, biz bu işte yokuz. Savaş cephenize bizi yazmayın. Bizim gündemimizde savaş değil barış olacak.
“Saray darbesini” ancak barış ile durdurabiliriz. Türkiye’nin tüm halkları ve ötekileri harekete geçelim. İşçiler, emekçiler, yoksullar harekete geçelim. Kadınlar harekete geçelim. Gençler harekete geçelim. Sarayın savaşında yaşamını kaybedenlerin aileleri harekete geçelim. Aydınlar, sanatçılar, düşünürler, akademisyenler harekete geçelim. Tüm kent, doğa mücadelecileri harekete geçelim. Bu kirli savaş oyununu bozabiliriz.
Yüreği barıştan yana atan herkesi buradan 10 Ekim’de harekete geçmeye ve Ankara’da “savaşa inat, barış hemen şimdi” demek için emek, barış, demokrasi mitinginde buluşmaya davet ediyoruz.
Sende artık yeter diyorsan, gel savaşa karşı barışı; baskı, şiddet ve zora karşı özgürlükleri ve demokrasiyi; yolsuzluğa, hırsızlığa ve sömürüye karşı emeğin mücadelesini yaşamın her alanında birlikte yükseltelim. Gel hep birlikte 10 Ekim’de Ankara’da barışa, kardeşliğe ve demokrasiye birlikte sahip çıkalım.
Barışın, kardeşliğin ve demokrasinin olmadığı ülkelerde, emekçilerin huzur içinde yaşaması, mevcut haklarını koruması ve yeni haklar kazanması mümkün değildir. Bu anlamda emek mücadelesi ile barış mücadelesi bir bütündür ve birbirinden ayrı değerlendirilemez. Bizler ölümü değil, yaşamı ve yaşatmayı savunuyor, hiç kimsenin ölmesini istemiyoruz.
Buradan şunu da belirteyim ki Van’ın Gürpınar ilçesinde araba çarpması sonucu hayatını kaybeden daha dün Çorum’da toprağa verilen gencecik hemşerimiz nezdinde ülkenin dört bir yanında bu savaş ve şiddet ortamında hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.”
(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim
